Türkiye’de medya ve yargı?

Merkezi Paris’te bulunan Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nün Türkiye raporu dün “Kitaptan bomba olmaz!” başlığıyla açıklandı. Örgütün internet sitesinde İngilizce ve Türkçe olarak da yayınlanan raporda Türk hükümeti “seçim kampanyasında ilan ettiği medya özgürlüğünü desteklediğini kanıtlamaya” çağrıldı. “Türkiye’de medya ve yargı: Güvensizlik ve güvenlik refleksi arasında” başlıklı raporda ifade özgürlüğü konusunda kaydedilen önemli ilerlemelere rağmen TÜrkiye’de hala gazetecilerin tutuklandığına, düşüncelerini paylaştıkları için yargılandıklarına, belgelerine el konulduğuna ve kaynaklarının izlendiğine vurgu yapıldı. Yargının paranoyası Ergeneok davası ve Gülen hareketinin de irdelendiği raporda Türkiye’deki baskıcı ortamın önemli unsurlarından birinin yargı erki olduğu iddia ediliyor ve “gazetecilik ilkelerinin yasalarca pek de garantiye alınmadığı Türkiye’de var olan bazı garantilerin de yargının baskıcı alışkanlıkları ve paranoyası tarafından yok edildiği” savunuluyor. Ancak siyasetçilerin de bu konuda sorumluluklarının olduğu belirtiliyor. Raporun talepler bölümünde ise şu ifadeler yer alıyor: “Gazetecilere Özgürlük Platformu’nun (GÖP) ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nca oluşturulan hapisteki gazeteciler listeleri en kısa zamanda değerlendirilmeli; Ahmet Şık, Nedim Şener, Vedat Kurşun, Ozan Kılınç ve Bedri Adanır gibi, mesleki faaliyetleri nedeniyle cezaevinde tutulanların derhal ve karşı şart ileri sürülmeden tahliye edilmeli.