Barış ve kardeşliğin hüküm sürdüğü huzur dolu bir dünya ve onun üstünde yaşam süren özgür bireyler artık “hayal” bile değil “hayal ötesi” oldu..
Şimdi Dünya içinde savaşların ve katliamların giderek arttığı dev bir kafes..
Ülkeler o kafesin içinde birer kafes..
Şehirler dev kafesin içinde dizili kafeslerin içindeki küçük kafesler..
Çalışılan mekanlar ile evlerimiz ise küçük kafeslerin içindeki mini minnacık kafesler..
Ve kafes ağaları..
İrili ufaklı her kafesin bir ağası var ve bırakın yaşam kalitesini bir tarafa kafesin içindekilerin aldıkları nefes sayısı bile o kafes ağalarının iki dudağının arasından çıkacak olan rakam kadardır..
Evet kafesler,
kafes ağaları,
kafeslerde yaşama mahkum edilmiş tutsaklar..
Yaşa yaşabilirsen..
Kurtul kurtulabilirsen,,
Kaç kaçabilirsen..
Nereye kaçabilirsin ki?
Bir kafesin kapısı başka bir kafesin içine açılıyor zaten..
Ve o kafeslerdeki tutsaklar için yaşam seçenekleri;
Ya kafes ağasının gözüne gireceksin..
Ya diğer tutsaklar ile birbirini yiyeceksin..
Ya da kahrederek kendi kendini eriteceksin..
CENGİZYÜCAK/HABERPİ.COM