Alevi Vakıfları Federasyonundan Kamuoyuna Duyuru

Alevi Vakıfları Federasyonu  Genel Başkanı Remzi Akbulut'tan bir basın açıklaması geldi;

KAMUOYUNUN DİKKATİNE;

Geçtiğimiz 13 14 15 /2019 aralıkta uluslararası İzmir  Alevilik  Bektaşilik günleri ve Alevi ritüelleri sempozyumu yapıldı. Düzenleme kurulunda ; Prof. Ali Yaman , Doç.Dr. Mehmet Ersel ve Dr. Bülent Akın bulunmaktaydı.

Türkiye’nin içinde olduğu ekonomik kriz ortamında İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Tunç Soyer ‘in sempozyumun ekonomik yükünü üstlenmesi ,açılış ve kapanış oturumlarına katılıp güzel konuşmalar yapmaları taktir ve şükranla anılacak bir konudur. Kendilerine ne kadar teşekkür edilse azdır. Buradaki itirazımız Sayın Tunç Soyer hariç düzenleme ve bilim kurularınadır.

Genel eleştiriler şöyle sıralanabilir ;

1-Alevilik ve Bektaşilik bir kentin , bir yörenin yada bir bölgenin ismi değildir. Evrensel bir inancın ismidir. Alevilik ve Bektaşilik günleri denilince insanların aklına giysiler,yemekler,egzotik ürünler,kumaşlar…gibi fuar fuar festival etkinlikleri gelmez. Halbuki Alevilik ve Bektaşilik bir özgün inançtır.

2-Ritüeller inançların tapınma biçimleridir. Seyirlik bir ürün değildir. Bu anlamlı sunumda Alevi ve Bektaşi ritüellerini inanç bağlamından koparılıp piyasalaştırmak , Alevi Bektaşi inancına olan saygının kötüye kullanımı olur.

Bu etkinlikleri düzenleyip Alevi Bektaşi kurumları ve inanç önderleri ile birlikte hareket etselerdi yukarıdaki hatalara düşülmezdi. Başka bir söyleşi ile bu faaliyette Aleviliği ve Bektaşiliği temsil yetersizliği hatta temsil krizi vardır.Yurt içi yada yurt dışından çağrılan kurumlar pasif kalmış sadece semah ekibi getirmişlerdir.

3-Sempozyumda sunulan tebliğler ve tartışmaya açılan konular Aleviliği ve Alevi sorunlarını aktarmaktan uzaktır.

Şöyle ki;

Alevi ideolojisinin temelleri ve Alevi Bektaşi felsefesi hiç konuşulmamıştır.

b- Alevi cemevlerinin hukuki sorunları ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin Alevilerle ilgili kararları gündeme gelmemiştir.

c-  Siyasi iktidarların Alevi yurttaşlarla ilgili tutum davranış ve icaatları  tartışılmamış ve beklentiler dile getirilmemiştir.

d- Alevi çocuklarının din dersi sorunları hiç konuşulmamıştır.

e- Diyanet işleri bakanlığı hiç konuşulmamıştır.

f- Alevi inancının hukuk, adalet, cumhuriyet, demokrasi, çağdaşlaşma ile ilgili katkıları gündeme gelmemiştir.

SONUÇ: İçinde Alevilerin temsil edilmediği Aleviliğin anlatılmadığı Alevilerin hiçbir sorununun tartışılmadığı Alevi ve Bektaşi günleri ve ritüelleri sempozyumu yaşanmıştır.

 

NOT: Amacımız insanları caydırmak değil. Gelecekte daha kapsamlı daha gerçekçi Aleviliğin temel sorunlarına çözüm önerilerine yönelik sempozyumlar düzenleyebilme ve izleyebilmektir.