Dün bir gazeteci arkadaşımız "bir OSB, bir gazete patronunun ofisini ve özel odasını acaip derecede lüks döşemiş" şeklindeki bir rivayeti dile getirince "ohaa..yani" demekten kendimizi alıkoyamadık..Arkadaşımız daha da ileri giderek sıfır arabalardan falan sözedince midemizin bulandığını ve kusacağımızı hissettik ve "lütfen başka konu" dedik..
Kim mi bu OSB ve Gazete Patronu?
Boşverin...öğrenmeye bile değer bulmadık..
Nasıl olsa kıyakcılığın sonu ayakcılıktır..
Nasıl olsa geldikleri gibi gidecekler!..
Eğer bu ülkede devlet var ise ve hukuk da herkes için geçerliyse nasıl olsa biriler bir gün soracaktır "arkadaş sen şu zamanda ve o toy aşamanda bunca bol paralarla nasıl oynayabildin" diye..
Sormazlar mı?
Niçin sormasınlar canım?
Koca koca paşalarına sekiz yıl önceki "darbe hesaplarını" soran devlet, toy toy sözümona gazetecilere "haksız kazanç hesaplarını" soramayacak mı?
haberpi.com-medyakulisi