Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin en büyük sorununun “kendi toplumunu, ülkesini küçümseyen bir grubun uzunca bir süre kültür sanat dünyamızı adeta esir alması” olduğunun altını çizerek “Hamdolsun bu esaret yavaş yavaş kalkıyor” dedi.
Ankara’da düzenlenen Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülleri Töreni’nde konuşan Erdoğan, şunları söyledi:
“Türkiye’nin son bir asrı kültür sanat bakımından da çok büyük kırılmaların yaşandığı bir dönemi ifade eder. Bu süreçte dilimiz öylesine büyük bir değişime uğramıştır ki dedeler torunlarıyla sağlıklı iletişim kuramaz hale gelmiştir."
“Müzik zevkimizde çok ciddi değişimler yaşanmıştır. Giyim kuşamdan yeme içmeye kadar bunun sıkıntılarına şahit oluyoruz. Kültür sanat kuraklığının en başta gelen sebeplerinden biri de budur. Atalar yitip kaybedildiği yerde aranır derler. Bize düşen medeniyetimizin üç tasavvurunu, kalbi selimi, aklı selimi, zevki selimi kendi geçmişimizde aramaktır."
“Biz uzunca bir süre ecdadın ihtişamlı medeniyetine sırtımızı dönüp kendimizi gecekondulara, kaçak yapılara mahkum ettik. Halbuki bizim medeniyetimizde ilim insanlarının özel bir yeri vardır. Kanuni Sultan Süleyman’ın “Benim dönemimde hiçbir şey olmasa bile Baki gibi bir şairin olması yeter” dediği rivayet edilir. Mimar Sinan gibi mimarlar yetiştirmeliyiz.Ömrüne 800’e yakın projeyi sığdıran bir Mimar Sinan. Ve bunlar da öyle kaçak yapılar falan değil. Siyasetçiyim, gecekondu ifadesini kullanmak zor ama en azından kaçan yapı diyelim."
“Kültür ve sanat tabiatı gereği sivildir, özgürdür, vesayet kabul etmez, tek sesliliği, tek tipliği dayatan toplumlarda gelişemez. Ülkemizin en büyük sorunu kendi toplumunu, ülkesini küçümseyen bir grubun uzunca bir süre kültür sanat dünyamızı adeta esir almasıdır. Hamdolsun bu esaret yavaş yavaş kalkıyor.”