deneme bonusu deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler youtube mp3 Bonusverensiteler.com deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş

Erdoğanʹın ve Ak Parti kurmaylarının ˮAtatürkˮ demelerinin nedenini açıkladı

SPOR (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 30.10.2017 - 13:00, Güncelleme: 03.09.2022 - 16:03
 

Erdoğanʹın ve Ak Parti kurmaylarının ˮAtatürkˮ demelerinin nedenini açıkladı

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın 94. Yıl dönümü kutlamalarının ilk adresi Anıtkabir’di. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anıtkabir Özel Defterine yazdığı mesaja, “Aziz Atatürk” diye başladı ve devamında şöyle yazdı: “İstiklal harbimizi zaferle taçlandıran Cumhuriyetimize hayat veren ruh hamdolsun tıpkı 94 yıl önce olduğu gibi bugün de dimdik ayaktadır. Tarihe 15 Temmuz demokrasi destanı olarak geçen şanlı direniş bu ruh ve iradenin tüm ülke sathında tecessüm etmiş halidir.” Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve AK Parti’nin kurmay kadrosunun bir süredir “Atatürk” adını vurgulaması dikkat çekti. Bu değişikliğin sırrı ise bugünkü Sabah gazetesinde irdelendi. AK Partiye yakınlığı ile bilinen Sabah yazarı Mahmut Övür, “Atatürk ve toplumsal uzlaşma” başlıklı bir yazı kaleme aldı. Sözkonusu yazıda; Erdoğan’ın "Yüzde 50 artı 1ʹi almak için artık toplumun yüzde yüzünü kucaklamalıyız" mesajını hatırlatan Sabah yazarı, “Atatürk” vurgusunun bunun yansıması olduğunu dile getirdi. İŞTE O YAZI Mahmut Övür’ün Sabah’taki köşesinden ilgili bölümler şöyle: “(…) Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Partiʹnin başına geçtikten sonra iki önemli mesaj verdi. İlki yeni siyasal sistemle ilgiliydi; ‘Yüzde 50 artı 1ʹi almak için artık toplumun yüzde yüzünü kucaklamalıyız.’ Bunun için de AK Partiʹnin kendini yenilemesi ve yeni bir siyaset diline ihtiyacı vardı. Yenilenme çalışmalarını hem teşkilatlarda, hem de yerel yönetimlerde belediye başkanlarının tartışma yaratan istifalarıyla görüyoruz. Ama değişimin en önemli göstergesi siyaset diliydi. Bunun ilk işaretlerini de Cumhurbaşkanı Erdoğan Cumhuriyetin değerleriyle ilgili çıkışıyla verdi. Sihirli sözcük ‘Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tü... Son dönemde özellikle ‘Atatürk’ vurgusu dikkatlerden kaçmadı ve ilgiyle karşılandı. Dün de yayınladığı 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı mesajında bir kez daha yineledi: ‘Bin yıldır aziz vatan topraklarının müdafaası için bir gonca gül gibi toprağa düşen kahraman şehitlerimize Yüce Mevlaʹdan rahmet ve mağfiret diliyorum. Başta Cumhuriyetimizin banisi, Kurtuluş Savaşımızın muzaffer komutanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, tüm gazilerimizi de rahmetle, tazimle yad ediyorum.’ Bu yaklaşımın, sokakta, özellikle de cumhuriyet değerleriyle kendilerini özdeşleştiren sosyolojide pozitif bir etki yarattığı çok açık. Önceki gece Antalya Uluslararası Film Festivaliʹnde bu gerçeğe bir kez daha tanık oldum. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel yaptığı açılış konuşmasında, Antalyaʹdaki büyük değişimi, yatırımları ve Antalyaʹnın nasıl bir dünya şehri olduğunu rakamlarla anlatırken, sözleri ara ara alkışlarla kesiliyordu. Ama konuşmanın sonunda söylediği şu sözler bir başka alkışlandı: ‘Festivalimizi geçen yıl 15 Temmuz şehitlerine ithaf etmiştik. Bu töreni de ben cumhuriyetimizin kurucularına, Mustafa Kemal Atatürkʹe ithaf etmek istiyorum.’ O an dönüp salona baktım. Karşımda, derin veya yakın tarihe ait bütün değerlere sahip çıkmak isteyen, değerlerle ilgili bir kavgayı, gerilimi istemeyen bir toplum vardı. Bu siyasete en net mesajdı. Toplum artık değerler üzerinden bir kavga istemiyor ve yoruldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, hem bu talebi hem de ülkeye yönelik kirli kuşatmayı gördüğü için yeni bir siyaset diliyle ortak bir noktada buluşmanın, yeni bir toplumsal sentezin yolunu açma arayışı içinde... Bu çaba AK Partiʹde ve bürokrasideki değişimin tamamlanmasıyla daha da hızlanacak. Ancak tamamen bitmesi için başta CHP olmak üzere diğer siyasi muhatapların da toplumdaki bu talebi görüp değişmesi gerekiyor. Onlar hala sert ve ötekileştirici bir dil kullanmayı sürdürüyor. Özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan ve 15 Temmuzʹla ilgili... Onlar değişmezse er veya geç toplum onları ‘sandıkta’ değiştirecek.”
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın 94. Yıl dönümü kutlamalarının ilk adresi Anıtkabir’di. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anıtkabir Özel Defterine yazdığı mesaja, “Aziz Atatürk” diye başladı ve devamında şöyle yazdı: “İstiklal harbimizi zaferle taçlandıran Cumhuriyetimize hayat veren ruh hamdolsun tıpkı 94 yıl önce olduğu gibi bugün de dimdik ayaktadır. Tarihe 15 Temmuz demokrasi destanı olarak geçen şanlı direniş bu ruh ve iradenin tüm ülke sathında tecessüm etmiş halidir.” Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve AK Parti’nin kurmay kadrosunun bir süredir “Atatürk” adını vurgulaması dikkat çekti. Bu değişikliğin sırrı ise bugünkü Sabah gazetesinde irdelendi. AK Partiye yakınlığı ile bilinen Sabah yazarı Mahmut Övür, “Atatürk ve toplumsal uzlaşma” başlıklı bir yazı kaleme aldı. Sözkonusu yazıda; Erdoğan’ın "Yüzde 50 artı 1ʹi almak için artık toplumun yüzde yüzünü kucaklamalıyız" mesajını hatırlatan Sabah yazarı, “Atatürk” vurgusunun bunun yansıması olduğunu dile getirdi. İŞTE O YAZI Mahmut Övür’ün Sabah’taki köşesinden ilgili bölümler şöyle: “(…) Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Partiʹnin başına geçtikten sonra iki önemli mesaj verdi. İlki yeni siyasal sistemle ilgiliydi; ‘Yüzde 50 artı 1ʹi almak için artık toplumun yüzde yüzünü kucaklamalıyız.’ Bunun için de AK Partiʹnin kendini yenilemesi ve yeni bir siyaset diline ihtiyacı vardı. Yenilenme çalışmalarını hem teşkilatlarda, hem de yerel yönetimlerde belediye başkanlarının tartışma yaratan istifalarıyla görüyoruz. Ama değişimin en önemli göstergesi siyaset diliydi. Bunun ilk işaretlerini de Cumhurbaşkanı Erdoğan Cumhuriyetin değerleriyle ilgili çıkışıyla verdi. Sihirli sözcük ‘Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tü... Son dönemde özellikle ‘Atatürk’ vurgusu dikkatlerden kaçmadı ve ilgiyle karşılandı. Dün de yayınladığı 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı mesajında bir kez daha yineledi: ‘Bin yıldır aziz vatan topraklarının müdafaası için bir gonca gül gibi toprağa düşen kahraman şehitlerimize Yüce Mevlaʹdan rahmet ve mağfiret diliyorum. Başta Cumhuriyetimizin banisi, Kurtuluş Savaşımızın muzaffer komutanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, tüm gazilerimizi de rahmetle, tazimle yad ediyorum.’ Bu yaklaşımın, sokakta, özellikle de cumhuriyet değerleriyle kendilerini özdeşleştiren sosyolojide pozitif bir etki yarattığı çok açık. Önceki gece Antalya Uluslararası Film Festivaliʹnde bu gerçeğe bir kez daha tanık oldum. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel yaptığı açılış konuşmasında, Antalyaʹdaki büyük değişimi, yatırımları ve Antalyaʹnın nasıl bir dünya şehri olduğunu rakamlarla anlatırken, sözleri ara ara alkışlarla kesiliyordu. Ama konuşmanın sonunda söylediği şu sözler bir başka alkışlandı: ‘Festivalimizi geçen yıl 15 Temmuz şehitlerine ithaf etmiştik. Bu töreni de ben cumhuriyetimizin kurucularına, Mustafa Kemal Atatürkʹe ithaf etmek istiyorum.’ O an dönüp salona baktım. Karşımda, derin veya yakın tarihe ait bütün değerlere sahip çıkmak isteyen, değerlerle ilgili bir kavgayı, gerilimi istemeyen bir toplum vardı. Bu siyasete en net mesajdı. Toplum artık değerler üzerinden bir kavga istemiyor ve yoruldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, hem bu talebi hem de ülkeye yönelik kirli kuşatmayı gördüğü için yeni bir siyaset diliyle ortak bir noktada buluşmanın, yeni bir toplumsal sentezin yolunu açma arayışı içinde... Bu çaba AK Partiʹde ve bürokrasideki değişimin tamamlanmasıyla daha da hızlanacak. Ancak tamamen bitmesi için başta CHP olmak üzere diğer siyasi muhatapların da toplumdaki bu talebi görüp değişmesi gerekiyor. Onlar hala sert ve ötekileştirici bir dil kullanmayı sürdürüyor. Özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan ve 15 Temmuzʹla ilgili... Onlar değişmezse er veya geç toplum onları ‘sandıkta’ değiştirecek.”
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.