Başbakan bana ton ton der!

Muzaffer Baştopçu’nun yükselişi Aday gösterilmeyecek dendi. Üzeri çizildi dendi. Birçok kişi hesaplarını onun listeye alınmayacağını düşünerek yaptı. Ama hesapları fena şaştı. Osman Pepe’nin bile üzerini çizen Başbakan, onu altıncı sıradan dördüncü sıraya aldı. Tartışmalar da bitmedi. Adayların ilan edildiği Soğuksu Tesisleri’nde onun ismi dördüncü sırada okunduğunda alandan “yuh” sesleri, uğultular yükseldi. Bu hafta VIP Röportajları’na adaylığı en çok şaşırtan isim Muzaffer Baştopçu’yu konuk ettik. Merak edilen bütün soruları sorduk. Benim aday gösterilmeyeceğimi düşünenler AK Parti’yi doğru okuyamayanlar dedi. Bunlar benim ne yaptığımı bilmiyorlar diye ekledi. Kocaeli medyasının bir bölümüyle ilgili sert konuştu. Başbakan ile arasındaki samimiyeti bana “ton ton” der sözleriyle anlattı. Muhalefetin akla mantığa uygun projesi yok, üfürüyor, atıyorlar dedi. Kilosuyla ilgili spekülasyonlara da yanıt verdi. 135 kiloyum, sağlıklıyım, böyle çok mutluyum dedi. Bütün sorulara kendine özgü samimiyetiyle yanıtlar verdi. Yakın tarihe not düşen bizler onun altıncı sıradan dördüncü sıraya gelişini… Muzaffer Baştopçu’nun yükselişini yazıyoruz. O yükselişin nedenleri bu röportajın satır aralarında… Mevcut milletvekillerinden en çok sizin adaylığınız speküle edildi. AKP’lilerin bir bölümü ve Kocaeli kamuoyunun önemli bir bölümü sizin yeniden aday gösterilmeyeceğinizi düşünüyordu. Ancak sürpriz bir şekilde aday gösterildiniz. Hem geçen seçimde altıncı sıradaydınız, şimdi dördüncü sıradasınız. Bu nasıl oldu? Benim hakkımda iki türlü analiz yapıldı. Muzaffer Baştopçu, yaptıklarıyla çok iyi işler çıkarmıştır, çok başarılı olmuştur diyenler oldu. Bir de bizi tanımadan bu adam aday gösterilmeyecek diyenler oldu. Asla aday gösterilmez diye yazanlar oldu. Bizi tanısa bile, ne yaptığımızı bilse bile inadına aday gösterilmeyeceğimizi yazanlar oldu. Niye ısrarla aday gösterilmeyeceğinizi söylediler? Bunun altında yatan şu; benim ne yaptığımı bilmiyorlar. Ben de bugün onlara buradan sizin aracılığınızla soruyorum. Muzaffer Baştopçu, genel merkezde hangi teşkilatlardan sorumludur? Benim İstanbul’dan sorumlu milletvekili olduğumu bilirler mi? Bilmezler ama konuşurlar, yazarlar. Benim yerel yönetimlerde nereden sorumlu olduğumu bilirler mi? Bilmezler ama konuşurlar. Bütün Türkiye’deki bölgelerden sorumlu olduğumu bilirler mi? Plan Bütçe Komisyonu’nda iki dönem görev yaptığımı belki bilirler ama Nato Asamblesi’nde olduğumu yine bilmezler. Bu dönem Avrupa Konseyi’ne seçildiğimi de bilmezler. Benim aday gösterilmeyeceğimi düşünenler bu çalışmalara bakmazlar. Ne gibi şeylere bakarlar onlar? Onlar buraya ne kadar çok geldiğinize bakarlar. Gazetelere ne kadar haber olduğunuza, haber servis ettiğinize bakarlar. Siyaset sadece kente gelip sokaklarda dolaşmakla olmuyor. Biz dünya partisiyiz. Ben dünya partisinde siyaset yapmanın gereklerini yerine getiriyorum. Kocaeli’ye gerçekten çok az geliyor, bu kenti ihmal ediyor musunuz? Kocaeli’ye her hafta gelemiyorum. Bir hafta Türkiye’de bir hafta yurt dışındayım. Plan Bütçe Komisyonu, çalışmaya pazartesiden başlar hafta sonu bile çalışır. Normal bir milletvekili Salı günü gelir, Çarşamba günü genel kurulu takip eder, Perşembe günü uçağa atlar memleketine gider. Biz ise hafta sonu bile çalışıyoruz. Bizim işimiz başımızdan aşkın. Osman Pepe’nin aday gösterilmemesini nasıl değerlendiriyorsunuz? Tayyip Bey’in elbette kafasında birtakım planlar vardır. Osman Pepe ve Eyüp Ayar çok değerli isimlerdir. Mutlaka başka yerlerde değerlendirilecektir. Bir dönem çok sert polemikler yaşadığınız, çok sert tartışmalar yaşadığınız Sefa Sirmen de bu dönem aday gösterilmedi. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Sefa Bey adaylık başvurusunda bulunmuş muydu! Evet efendim aday adayı oldu, resmi başvurusunda bulundu ancak aday gösterilmedi. (Gülüyor) Hayırlısı olsun demek ki Sefa Bey ve Erenkaya bu dönem dinlenecekler. Ben Yuvacık Araştırma Komisyonu’nun Başkanlığını yaptım. Davalar devam ediyor, kesinleşmedi. Yaygın medya, yerel medya beni hep çağırdı. Gel bu işi anlat dediler. Hiç konuşmadım. Yargı süreci devam ediyor diye sustum. Ama baktık ki Sefa Sirmen çıkıp konuşuyor, yanlış konuşuyor, kamuoyunu yanıltıyor. O zaman biz de çıkıp kamuoyunu yanıltmasını engelledik. Bütün davalardan beraat ettim diyor. Nereye beraat ettin? Biz çıkıp konuşunca, gerçekleri açıklayınca bu kez beraat etmedim diyor. Bu arada Sefa Sirmen bir markadır da demiyorum onu söyleyeyim. Sefa Sirmen’e bundan sonra Allah selamet versin. Bir süredir iktidar partisi milletvekili olarak sahadasınız, insanlar en çok neyden şikayet ediyor? Çok fazla şikayet yok. Geçen gün Kartepe’deydim. Üst yapı noktasında birkaç şikayet aldım. Yol, kaldırım şikayetleri… Arkadaşlar dedim bunlar yapılır, dert etmeyin. Onun dışında hiçbir konuda şikayet yok. Milletimizin övgüsüne mazhar oluyoruz. İşsizlik konusunda şikayet yok mu? İşsizlik konusunda sorular geliyor elbette. Lise mezunu çocuklarımız işsiz diyorlar. KPSS’ye girdikleri anda yerleşiyorlar diyorum. İstihdam konusunda yaptıklarımızı ve yapacaklarımızı anlatıyorum. Ekonomi kötü diyen yok mu? Hayır. Bir tek emeklilerden biraz zor geçiniyoruz şikayeti geliyor. Ancak biz emeklilerle ilgili birtakım düzenlemeler yaptık. Koşulları iyileştirdik. İyileştirmeye de devam edeceğiz. Asgari ücret konusunda birtakım talepler oluyor. Ancak asgari ücreti de istediğiniz gibi hemen değiştiremiyorsunuz. Asgari ücret üzerinden özel sektörde çalışan çok sayıda insan var. Özel sektör maaş artışından sıkıntı duyuyor. Asgari ücretten vergi almayacağız diyen muhalefet var. Bu mümkün değil mi? Asgari ücretten vergi almayacağız diyen adam atıyor. Türkiye’nin gerçekleri ortadadır. Aile sigortası diyor, askerlik inecek diyor. Bu kadar üfürme olur mu? Bunlar tamamen üfürüyor. Biz çok sıkı ve iyi bir para politikası izlemeseydik Türkiye bugünkü gibi güçlü ekonomiye sahip olur muydu? Adam Kayseri’de liman yapacağız demiş. Yahu deniz yok nereye yapacaksın demişler. Denizi de getireceğim demiş. Ama millet bunların vaatlerine inanmıyor. Ciddiye almıyor. Gülüyorlar. Türkiye’nin ekonomisi iyi mi gidiyor? İnsanlar bize dua ediyor. İnsanları çok uygun koşullarda ev sahibi yaptık, yapmaya devam ediyoruz. Kafanızı kaldırıp baktığınızda eski model arabaları görebiliyor musunuz yollarda? Ekonomi gelişiyor. Alım gücü artıyor. Türkiye büyüyor. Ama bugünlere kolay gelmedik. İğne oyası gibi ince ince, dikkatli bir şekilde öre öre geldik bugünlere. Ötekiler ne yaptı. Bıraktı kaçtılar. Koalisyon bu ülkeyi bırakıp kaçmadı mı? O günlerde ülkeyi yönetemeyenler, koltuğu bırakıp kaçanlar bugün yeniden o koltuğa talip olmaya kalkıyor. Bunlara ülke emanet edilir mi? Emanet etsen yine bırakıp kaçarlar. Kocaeli’ye deprem parası, deprem yardımı geldi de işçi memur parası ödediler bunlar. Yoksa onu da ödeyemiyorlardı. Aday adaylığı sürecinde sizi sık sık Körfez’de gördük. Körfez’de beş yıl belediye başkanlığı yapmış biri olarak ilçenin bugün geldiği durumdan memnun musunuz? Körfez’e çok şeyler yapıldı. Ama elbette yapılacak daha çok şey vardır. Bizimle birlikte hizmet çıtası da yükseldi, halkın yerel yönetimlerden beklentileri yükseldi. Yunus (Körfez Belediye Başkanı Yunus Pehlivan) elinden geleni yapıyor. Ama Körfez’in bir de kayıp yılları var. Yunus’tan önceki yıllar kayıp yıllardır. Körfez’de Muzaffer Baştopçu ve ekibinin dönemi altın yıllardır, bunu biz söylemiyoruz Körfez halkı söylüyor. Ancak bizden sonra kayıp yıllar dönemi başlamıştır. Körfez’deki kasaba görüntüsü bir türlü yok edilemedi. Bunu yok etmek çok zor mu? Yunus o kayıp yılları telafi etmek için şimdi büyük bir mücadele veriyor. İlimtepe’yi toparlayana kadar çok uğraştı Yunus. İlimtepe projesini biz başlattık. Biz en fazla iki bin konut diyorduk. Bunlar geldiler. İlk etapta 5 bin konut dediler. Bir gün Tayyip Erdoğan ile buradan geçiyoruz. İlimtepe tabelasını gördü, çok şaşırdı adeta şok oldu. “Ya reis” dedi. Burada 500 mü yazıyor yoksa 5 bin mi? 5 bin yazıyor efendim dedim, burada adamlar beş bin konut yapacaklar çatır çatır para topluyorlar. Biz İstanbul Belediyesi olarak Başakşehir’de 3 bin 500 konutu zor yapmıştık dedi. Efendim dedim bu arada o tabelada 5 bin yazıyor ama bunlar rakamı artırdı 7 bin konut yapmaya karar verdiler. Tayyip Erdoğan’ın tepkisi aynen şöyle oldu; “Neeeeeeeeeee” Öyle bir hava basıldı ki, buradan daire alan insanlar hava parasıyla dairelerini satıyorlardı. Sonrası malum. Sonrasında birçok insanın canı yandı. Birçok şeyi toparlamak Yunus’a kaldı. “Yuh” çekmişlerse demokratik tepkidir Sizin aday gösterilmeyeceğinizi düşünenler AKP’yi doğru okuyamayanlar mı? Hem beni tanıyamayanlar, benim ne yaptığımı, nasıl çalıştığımı bilmeyenler hem de AK Parti’yi doğru okuyamayanlardır. Bir de ben belediye başkanlığımdan beri medyayla çok iyi ilişkiler içinde oldum. Ancak bazı medya kuruluşları ısrarla benim söylediğimin tersine şeyler yazdı. Bu nedenle 2007 seçimlerinden bir süre önce Kocaeli medyasının bir bölümüyle arama mesafe koydum. Birtakım uydurma haberler yapıyorlardı. Bunların bazılarına dava açtım. Tazminat kazandım. Bu nedenlerle Kocaeli medyasının bir bölümünden rahatsızım. Bazılarını muhatap almıyorum. Muzaffer Baştopçu kimdir tanımayan, bu kentte ne yapmıştır bilmeyen bazı genç arkadaşlar da aklına geleni yazıyor. Bunları hiç önemsemiyorum. Bildiğiniz gibi AKP’nin adayları ilimizde Soğuksu Tesisleri’nde ilan edildi. Sizin isminiz okunduğunda tesisten uğultular duyulmuş. Bazı partililer “yuh” çekmiş. Buna ne diyorsunuz? Böyle bir yaşandığını ilk kez sizden duyuyorum. Partilerde sizi seven insanlar da olacaktır. Sevmeyen insanlar da olacaktır. Buna saygı duyuyorum. Demokratik bir tepkidir. 135 kiloyum, çok sağlıklıyım Başbakan ile özel bir hukukunuz olduğunu biliyoruz, size nasıl hitap eder? Yıllardan beri Başbakan ile birlikteyiz. Aramızda özel bir diyalog var elbette. Bana Tonton der. Bazen Reis der. Arada Başkan der. Sık sık takılır, espri yapar bana. Efendim sizin kilonuz da çok speküle edildi, konuşuldu. Öncelikle herhangi bir sağlık sorununuz var mı onu sorayım. Hayır. Elhamdülillah hiçbir sorunum yok. Çok sağlıklıyım. Zaten sık sık gerekli testleri yaptırıyorum. Hiçbir şey çıkmıyor. Kaç kilosunuz? 135 kiloyum. Bir ara daha fazlaydım. Ancak biraz dikkat ettim kilo verdim. Fazla kiloya bağlı herhangi bir sıkıntı yaşıyor musunuz? Hayır. Ben böyle gayet iyi ve gayet sağlıklıyım. Tabii ben gençliğimde ağır sporlar yapmıştım. Boks ve güreş yapmıştım. Uzakdoğu sporlarıyla ilgilenmiştim. Spor yaparken çok farklı besleniyorsunuz. Sporcu normal insanlardan çok fazla kalori alma ihtiyacı duyuyor. Ancak sporu bıraktıktan sonra aynı beslenme alışkanlığına devam ederseniz bu sıkıntı yaratabilir. Altını çizerek bir kere daha söylüyorum. Ben asla kilomu dert etmiyorum. Böyle çok rahat, çok sağlıklı ve çok mutluyum. İnsanlar sizi biraz böyle seviyor sanırım. Başbakan bile ton ton dediğine göre. Evet, bazen kilo vereyim, diyete gireceğim diyorum. Ağabey boş ver sen böyle iyisin, böyle güzelsin diyorlar. Röportaj: İlker AKŞİT-kocaeligazetesi