deneme bonusu deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler youtube mp3 Bonusverensiteler.com deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş

Ahmet Davutoğlu’nun özgeçmişindeki o inanılmaz tesadüf...

SPOR (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 24.08.2014 - 19:24, Güncelleme: 03.09.2022 - 16:01
 

Ahmet Davutoğlu’nun özgeçmişindeki o inanılmaz tesadüf...

İşte "Ahmet Davutoğlu’nun özgeçmişindeki o inanılmaz tesadüf..." başlıklı yazıdan o bölüm Stratejik Derinlik kitabında yazanlar, Ahmet Davutoğlu’nun bugün siyasi rakipleri tarafından eleştirilen noktaların teorik temelleri... Onu İslamcılık, Neo-Osmanlıcılık, yaşadığımız bölgede siyasi risk ve macera arayan işgüzarlık ile suçlayanların teorik malzemesi bu kitapta yer alıyor... Buraya kadar her şey normal gidiyor... Ahmet Davutoğlu’nu; Babamın kendisini Marmara Üniversitesi kütüphanesinde gördüğü günden... Malezya Uluslararası İslam Üniversitesi’ndeki akademik kariyerinden... Neo Osmanlı çizginin temellerini attığı Stratejik Derinlik kitabından... AKP’de Abdullah Gül’ün... Tayyip Erdoğan’ın başdanışmanlıklarına uzanan siyasi çizgiden... Nihayet kendi Dışişleri Bakan’lığından... Mütevellit bir siyasi çizginin temsilcisi olarak algılıyorum... *** Düne kadar... Davutoğlu’nun çizgisinin; “Türkiye’yi bölgede istemeyeceği bir maceraya sokup sokmayacağını?.. Bu politikalarının “Ilımlı İslam”la ilgisini... Türkiye’nin bölgede oynayacağı yeni rolün, içerde Ilımlı İslam bir rejimi zorunlu kılıp katılmayacağını?..” Kafamda sürekli tartıp duruyorum... *** Dün sabahın erken saatlerinde, okuduğum bir satır, tek bir satır beni şok ediyor... Gözlerim faltaşı gibi açılıyor... Doğru mu okuyorum diye bir daha dönüyor aynı yeri okuyorum... Okuduğum doğru; hiç bir hata yok... Özgeçmişindeki tek satır, Ahmet Davutoğlu’yla ilgili bugüne kadarki algılarımda derin yarıklar açıyor... Kırılmalar yaşıyorum... Eski algılar yerle bir oluyor, yeniden düşünülmesi zaruri hale geliyor... Ne olduğumu şaşırıyorum... *** Çok basit ve önemsiz gibi duran bir cümle aslında... Özgeçmişinden bir önceki cümleden alarak aktarıyorum: -”Ahmet Davutoğlu 1995-1999 yılları arasında Yeni Şafak gazetesinde köşe yazarlığı yaptı... Davutoğlu bu sürede Yeni Şafak’ta 200’den fazla yazı kaleme aldı... 1998-2002 yıllarında Silahlı Kuvvetler Akademisi ve Harp Akademisi’nde misafir öğretim üyesi olarak ders verdi...” *** “Türkiye’yi ılımlı İslamcı çizgide, Neo-Osmanlı bir yapılanmayla, Ortadoğu, Kuzey Afrika, Batı Asya ve Balkanlar’da aktif politikalarla siyasi riske soktuğu söylenen ve bunun teorisini yazan Ahmet Davutoğlu; 1998-2002 yılları arasında “Türk ordusunun istikbaldeki generallerinin yetiştiği, can damarı kurmay okulunda, Harp Okulu’nda ve Silahlı Kuvvetler Akademisi’nde misafir öğretim üyesi olarak ders veriyor...” 1998-2002 yılları AKP’nin Türkiye’de iktidara geleceğinin akla hayale bile gelmediği yıllar... 1998 yılında henüz ortada AKP diye bir parti bile yok... *** Ama Davutoğlu “Türkiye’de bugün en fazla tartışılan teorilerini, Türkiye’nin bölgede Neo-Osmanlı denilen politikaların temellerini o yıllarda Harp Akademileri’nde muhtemelen ders olarak okutuyor...” Harp Akademileri, Silahlı Kuvvetler Akademisi, öyle herhangi bir kişinin ulu orta ders verebileceği, kafasına göre aydın havası çalabileceği yer değil... Devletin, askeriyenin istikbalinin kalbi atıyor oralarda... Geleceğin generalleri o okullardan yetişiyor... Üstelik o yıllar, “ordunun henüz hiçbir şekilde tartışılmadığı yıllar...” *** Hemen dönüyorum ve Stratejik Derinlik kitabının ne zaman çıktığına bakıyorum... Evet yanılmıyorum... Kitabın baskı tarihi 2001 olarak gözüküyor... Demek ki diyorum; Ahmet Davutoğlu Harp Akademileri’nde ders verirken bu kitabı kaleme alıyor ve kitap basıldıktan sonra en az bir iki yıl daha akademide ders vermeye devam ediyor... *** Bunlar ortaya çıkınca tek bir soru bütün benliğimi sarmaya başlıyor: -”Yoksa bu Neo-Osmanlı denen dış politikaların temelleri, devlet tarafından 2002’den önce mi atılıyor?..” Öyle ya; “AKP daha iktidar yüzü görmemişken, Ahmet Davutoğlu o ünlü kitabındaki yeni teorilerini 1998-2002 yılları arasında nasıl da Harp Akademileri’nde ve Silahlı Kuvvetler Akademisi’nde geleceğin generallerine verebiliyor?..” *** Hayat bazen göründüğü gibi, ya da gösterilmek istendiği gibi değildir... Keklene keklene; keklenmemesini öğrenmek gerekiyor... rehamuhtar/vatan
İşte "Ahmet Davutoğlu’nun özgeçmişindeki o inanılmaz tesadüf..." başlıklı yazıdan o bölüm Stratejik Derinlik kitabında yazanlar, Ahmet Davutoğlu’nun bugün siyasi rakipleri tarafından eleştirilen noktaların teorik temelleri... Onu İslamcılık, Neo-Osmanlıcılık, yaşadığımız bölgede siyasi risk ve macera arayan işgüzarlık ile suçlayanların teorik malzemesi bu kitapta yer alıyor... Buraya kadar her şey normal gidiyor... Ahmet Davutoğlu’nu; Babamın kendisini Marmara Üniversitesi kütüphanesinde gördüğü günden... Malezya Uluslararası İslam Üniversitesi’ndeki akademik kariyerinden... Neo Osmanlı çizginin temellerini attığı Stratejik Derinlik kitabından... AKP’de Abdullah Gül’ün... Tayyip Erdoğan’ın başdanışmanlıklarına uzanan siyasi çizgiden... Nihayet kendi Dışişleri Bakan’lığından... Mütevellit bir siyasi çizginin temsilcisi olarak algılıyorum... *** Düne kadar... Davutoğlu’nun çizgisinin; “Türkiye’yi bölgede istemeyeceği bir maceraya sokup sokmayacağını?.. Bu politikalarının “Ilımlı İslam”la ilgisini... Türkiye’nin bölgede oynayacağı yeni rolün, içerde Ilımlı İslam bir rejimi zorunlu kılıp katılmayacağını?..” Kafamda sürekli tartıp duruyorum... *** Dün sabahın erken saatlerinde, okuduğum bir satır, tek bir satır beni şok ediyor... Gözlerim faltaşı gibi açılıyor... Doğru mu okuyorum diye bir daha dönüyor aynı yeri okuyorum... Okuduğum doğru; hiç bir hata yok... Özgeçmişindeki tek satır, Ahmet Davutoğlu’yla ilgili bugüne kadarki algılarımda derin yarıklar açıyor... Kırılmalar yaşıyorum... Eski algılar yerle bir oluyor, yeniden düşünülmesi zaruri hale geliyor... Ne olduğumu şaşırıyorum... *** Çok basit ve önemsiz gibi duran bir cümle aslında... Özgeçmişinden bir önceki cümleden alarak aktarıyorum: -”Ahmet Davutoğlu 1995-1999 yılları arasında Yeni Şafak gazetesinde köşe yazarlığı yaptı... Davutoğlu bu sürede Yeni Şafak’ta 200’den fazla yazı kaleme aldı... 1998-2002 yıllarında Silahlı Kuvvetler Akademisi ve Harp Akademisi’nde misafir öğretim üyesi olarak ders verdi...” *** “Türkiye’yi ılımlı İslamcı çizgide, Neo-Osmanlı bir yapılanmayla, Ortadoğu, Kuzey Afrika, Batı Asya ve Balkanlar’da aktif politikalarla siyasi riske soktuğu söylenen ve bunun teorisini yazan Ahmet Davutoğlu; 1998-2002 yılları arasında “Türk ordusunun istikbaldeki generallerinin yetiştiği, can damarı kurmay okulunda, Harp Okulu’nda ve Silahlı Kuvvetler Akademisi’nde misafir öğretim üyesi olarak ders veriyor...” 1998-2002 yılları AKP’nin Türkiye’de iktidara geleceğinin akla hayale bile gelmediği yıllar... 1998 yılında henüz ortada AKP diye bir parti bile yok... *** Ama Davutoğlu “Türkiye’de bugün en fazla tartışılan teorilerini, Türkiye’nin bölgede Neo-Osmanlı denilen politikaların temellerini o yıllarda Harp Akademileri’nde muhtemelen ders olarak okutuyor...” Harp Akademileri, Silahlı Kuvvetler Akademisi, öyle herhangi bir kişinin ulu orta ders verebileceği, kafasına göre aydın havası çalabileceği yer değil... Devletin, askeriyenin istikbalinin kalbi atıyor oralarda... Geleceğin generalleri o okullardan yetişiyor... Üstelik o yıllar, “ordunun henüz hiçbir şekilde tartışılmadığı yıllar...” *** Hemen dönüyorum ve Stratejik Derinlik kitabının ne zaman çıktığına bakıyorum... Evet yanılmıyorum... Kitabın baskı tarihi 2001 olarak gözüküyor... Demek ki diyorum; Ahmet Davutoğlu Harp Akademileri’nde ders verirken bu kitabı kaleme alıyor ve kitap basıldıktan sonra en az bir iki yıl daha akademide ders vermeye devam ediyor... *** Bunlar ortaya çıkınca tek bir soru bütün benliğimi sarmaya başlıyor: -”Yoksa bu Neo-Osmanlı denen dış politikaların temelleri, devlet tarafından 2002’den önce mi atılıyor?..” Öyle ya; “AKP daha iktidar yüzü görmemişken, Ahmet Davutoğlu o ünlü kitabındaki yeni teorilerini 1998-2002 yılları arasında nasıl da Harp Akademileri’nde ve Silahlı Kuvvetler Akademisi’nde geleceğin generallerine verebiliyor?..” *** Hayat bazen göründüğü gibi, ya da gösterilmek istendiği gibi değildir... Keklene keklene; keklenmemesini öğrenmek gerekiyor... rehamuhtar/vatan
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.