deneme bonusu deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler youtube mp3 Bonusverensiteler.com deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş

Akbaş ˮGaliba Şevki bey birinci mektubu erken açtıˮ

SPOR (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 21.05.2014 - 17:50, Güncelleme: 03.09.2022 - 16:01
 

Akbaş ˮGaliba Şevki bey birinci mektubu erken açtıˮ

HABERPİ/SİYASET Çayırova belediyesi eski başkanı Akbaş "Haberinizde alacak kısmını belirtmemişsiniz. Çayırova Belediye bütçesi Mecliste onaylanıp geçtiğinde gelir bütçemiz 47 milyon civarında olurken gider bütçemiz 63 milyon idi. Alacağımızı borcumuzdan düştüğümüzde 16-17 milyon civarında bir borç kalmış oluyor ki, bu borçta seçim sathına girmiş olmamızdan dolayı tıpkı diğer belediyelerin de yaptıkları gibi yatırım hizmetlerine ağırlık vermemizden kaynaklandı ki, bu yatırım hizmetlerimizin karşılığını da o mahallelerde oylarımızı arttırarak aldık" dedi.. Çayırova Belediyesinin varlıklarını arttırdıklarının altını çizen Ziyaettin Akbaş "biz görev geldiğimizde satacak 1 metrekare yerimiz yokken, görevi devrettiğimiz gün itibari ile 235 bin metrekare civarında bir arsa ve arazi varlığımız omuştu" dedi.. Şevki Demirciʹnin, kendisi gibi Ak partisinin belediye başkanı olduğunu ve onun başarılı olmasını kalpten arzu ettiğini dile getiren Ziyaettin Akbaş, kamuoyuna yansıyan bu borç konusuna da mizahi açıdan bir yorum getirerek "Şevki bey galiba birinci mektubu biraz erken açtı" şeklinde espri yaptı... Biz de bilmeyenler olabilir diye o üç mektubun ne olduğunu sizler için yayınlıyoruz İŞTE O ÜÇ MEKTUBUN HİKAYESİ Anlatılır ki; Osmanlı zamanında, işlerin pek de iyi gitmediği bir dönemde, yeni bir sadrazam göreve getirilir. Devlet saltanat ile yönetildiğinden, Padişah değişmeyeceğine göre, ikinci adam olan sadrazam (vezir-i azam ) tüm sorumluluğu üstlenmektedir. Bu yüzden en küçük bir olumsuzlukta hemen sadrazam diyeti öder. İşte bu türden bir değişiklik yapılmaktadır… Yeni sadrazam oldukça hırslı, idealist ve biraz da çokbilmiş birisidir. Devir teslim yapılır. Eski sadrazam görevi devreder. Ancak yeni ve genç sadrazama bakar, yıllar önceki halini hatırlar. Bir kaç yıl önce, O da tıpkı bu genç sadrazam gibiydi… Derken devrik sadrazam önceden  "Bir, iki, üç nolu mektuplar" ismi ile hazırladığı 3 tane mektubu yeni sadrazama verir. Ve “başın sıkıştığında bir nolu mektubu aç bak.” der.. Yeni sadrazam nezaketen bir şey demez. Mektupları alır. Bir kenara atar. İşe başlar… Aradan bir zaman geçer. Dedik ya; işlerin iyi gitmediği dönemlerdir. Adeta motor arızalıdır. Şoför değişmenin çok da bir anlamı yoktur. Yani devlet sistem itibarıyla çökmüştür. Dolayısıyla yeni sadrazamın da bir faydası olmaz. Bizimki yavaş yavaş sıkışmaya başlar. Sağa vurur, sola vurur. Sonunda aklına eski sadrazam ve mektuplar gelir. Dediği gibi, bir nolu mektubu açar, okur. Şöyle demektedir: “yapacağın yapamayacağın bir sürü vaadde bulun, sıkışırsan ikinci mektubu aç bak.” Bizimki başlar atıp tutmaya. Bir zaman durumu idare eder. Herkes,”hele durun galiba bir şeyler yapacak” diye susar beklerler. Ancak dedik ya; "motor arızalıdır" diye. Yeniden itirazlar başlar “Artık ne yapacaksan yap..hep vaad hep vaadle olmaz böyle.” denilmeye başlanır. Bizimki hemen iki nolu mektubu hatırlar. Açar bakar. Şöyle demektedir: “ kendinden öncekileri karala benim suçum yok de ve sıkışırsan üçüncü mektuba bak.” Bizimkisi hemen başlar geçmiştekilere sataşmaya “Benim bir suçum yok, ben geldiğimde şöyleydi böyleydi” diye. Bir zaman durumu idare eder. Herkes susar, bir süre ses çıkmaz… Bu taktik de uzun sürmez. “Artık yeter anladık senin suçun yok, ancak seni getirdik çözüm bulasın” diye itirazlar başlar. Yeni sadrazam bu defa gerçekten çok sıkışır. Aklına üçüncü mektup gelir. Başka da çare kalmamıştır. Açar bakar. Şöyle denilmektedir: “SEN DE BENİM GİBİ ÜÇ TANE MEKTUP YAZ...” Ve işte 3 mektubun özeti; ESKİ YÖNETİMİ KIYASIYA ELEŞTİR. ETRAFINI SUÇLA VE SUÇLADIKLARINI ETRAFINDAN UZAKLAŞTIR SEN DE, SENDEN SONRA GELECEKLERE ÜÇ TANE MEKTUP YAZ...
HABERPİ/SİYASET Çayırova belediyesi eski başkanı Akbaş "Haberinizde alacak kısmını belirtmemişsiniz. Çayırova Belediye bütçesi Mecliste onaylanıp geçtiğinde gelir bütçemiz 47 milyon civarında olurken gider bütçemiz 63 milyon idi. Alacağımızı borcumuzdan düştüğümüzde 16-17 milyon civarında bir borç kalmış oluyor ki, bu borçta seçim sathına girmiş olmamızdan dolayı tıpkı diğer belediyelerin de yaptıkları gibi yatırım hizmetlerine ağırlık vermemizden kaynaklandı ki, bu yatırım hizmetlerimizin karşılığını da o mahallelerde oylarımızı arttırarak aldık" dedi.. Çayırova Belediyesinin varlıklarını arttırdıklarının altını çizen Ziyaettin Akbaş "biz görev geldiğimizde satacak 1 metrekare yerimiz yokken, görevi devrettiğimiz gün itibari ile 235 bin metrekare civarında bir arsa ve arazi varlığımız omuştu" dedi.. Şevki Demirciʹnin, kendisi gibi Ak partisinin belediye başkanı olduğunu ve onun başarılı olmasını kalpten arzu ettiğini dile getiren Ziyaettin Akbaş, kamuoyuna yansıyan bu borç konusuna da mizahi açıdan bir yorum getirerek "Şevki bey galiba birinci mektubu biraz erken açtı" şeklinde espri yaptı... Biz de bilmeyenler olabilir diye o üç mektubun ne olduğunu sizler için yayınlıyoruz İŞTE O ÜÇ MEKTUBUN HİKAYESİ Anlatılır ki; Osmanlı zamanında, işlerin pek de iyi gitmediği bir dönemde, yeni bir sadrazam göreve getirilir. Devlet saltanat ile yönetildiğinden, Padişah değişmeyeceğine göre, ikinci adam olan sadrazam (vezir-i azam ) tüm sorumluluğu üstlenmektedir. Bu yüzden en küçük bir olumsuzlukta hemen sadrazam diyeti öder. İşte bu türden bir değişiklik yapılmaktadır… Yeni sadrazam oldukça hırslı, idealist ve biraz da çokbilmiş birisidir. Devir teslim yapılır. Eski sadrazam görevi devreder. Ancak yeni ve genç sadrazama bakar, yıllar önceki halini hatırlar. Bir kaç yıl önce, O da tıpkı bu genç sadrazam gibiydi… Derken devrik sadrazam önceden  "Bir, iki, üç nolu mektuplar" ismi ile hazırladığı 3 tane mektubu yeni sadrazama verir. Ve “başın sıkıştığında bir nolu mektubu aç bak.” der.. Yeni sadrazam nezaketen bir şey demez. Mektupları alır. Bir kenara atar. İşe başlar… Aradan bir zaman geçer. Dedik ya; işlerin iyi gitmediği dönemlerdir. Adeta motor arızalıdır. Şoför değişmenin çok da bir anlamı yoktur. Yani devlet sistem itibarıyla çökmüştür. Dolayısıyla yeni sadrazamın da bir faydası olmaz. Bizimki yavaş yavaş sıkışmaya başlar. Sağa vurur, sola vurur. Sonunda aklına eski sadrazam ve mektuplar gelir. Dediği gibi, bir nolu mektubu açar, okur. Şöyle demektedir: “yapacağın yapamayacağın bir sürü vaadde bulun, sıkışırsan ikinci mektubu aç bak.” Bizimki başlar atıp tutmaya. Bir zaman durumu idare eder. Herkes,”hele durun galiba bir şeyler yapacak” diye susar beklerler. Ancak dedik ya; "motor arızalıdır" diye. Yeniden itirazlar başlar “Artık ne yapacaksan yap..hep vaad hep vaadle olmaz böyle.” denilmeye başlanır. Bizimki hemen iki nolu mektubu hatırlar. Açar bakar. Şöyle demektedir: “ kendinden öncekileri karala benim suçum yok de ve sıkışırsan üçüncü mektuba bak.” Bizimkisi hemen başlar geçmiştekilere sataşmaya “Benim bir suçum yok, ben geldiğimde şöyleydi böyleydi” diye. Bir zaman durumu idare eder. Herkes susar, bir süre ses çıkmaz… Bu taktik de uzun sürmez. “Artık yeter anladık senin suçun yok, ancak seni getirdik çözüm bulasın” diye itirazlar başlar. Yeni sadrazam bu defa gerçekten çok sıkışır. Aklına üçüncü mektup gelir. Başka da çare kalmamıştır. Açar bakar. Şöyle denilmektedir: “SEN DE BENİM GİBİ ÜÇ TANE MEKTUP YAZ...” Ve işte 3 mektubun özeti; ESKİ YÖNETİMİ KIYASIYA ELEŞTİR. ETRAFINI SUÇLA VE SUÇLADIKLARINI ETRAFINDAN UZAKLAŞTIR SEN DE, SENDEN SONRA GELECEKLERE ÜÇ TANE MEKTUP YAZ...
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.