Gebzeʹde İnşaat sektörünün dünü, bugünü, yarını..

1994 yılından bu yana pek çok bina altyapısı, tesis, yol, inşaat hafriyatı ve nakliye alanlarında faaliyet gösteren Turanlar, sahip olduğu tecrübe, teknoloji ve donanımlı güçlü ekipmanları ve üretme kapasitesinden aldığı güçle daha da büyük projelerin altına imza atmaya devam ediyor. ‘Azim ve çalışkanlık birleşince başarı kaçınılmaz olur’ diyen Yalçın Turan inşaat sektörüyle çıktıkları yolda yeni yapılanmalarla iş makinesi ve nakliyat sektöründe de emin adımlarla ilerlediklerini vurguladı. Turan, hedeflerinin önce yurt içi daha sonra da yurt dışına açılmak olduğunu söyledi. Yalçın Turan Gebze’deki arazi sıkıntısı hakkında da çarpıcı açıklamalarda bulundu. İşte Yalçın Turan’ın 1992 yılında başlayan başarı öyküsü; İnşaat sektörüyle başlayan süreç 1974’te Gebze’de doğdum. Öğrenimimi Gebze’de tamamladım. Üniversiteyi de dışarıdan tamamlayarak aktif olarak iş hayatına atıldım. 1992 yılında mezun olduktan sonra hem üniversite hem de iş bir arada devam etti. Aile şirketi olmamız vesilesiyle babam ve iş ortaklarıyla beraber onların yanında hareket ettim. İşe yatkınlığım olduğu içinde işi 2-3 sene içerisinde kavradım. Sektörler genişledi 1994 yılında birinci firmamız olan Akturan İnşaat LTD şirketi kurulmuştu. Burada aktif bir şekilde görev aldıktan sonra yabancı ortakların da hisselerini alarak 1996 yılından itibaren tamamen bir aile şirketini kurmuş olduk. 2004 yılında Gebze’ye doğalgaz gelmesiyle beraber Turanlar Doğalgaz Mühendislik İnşaat LTD şirketini kurarak doğalgaz sektöründe Demirdöküm ana bayisi olarak Gebze’de faaliyet gösterdik. İnşaat ana meslek olduğu için Turanlar Grup olarak tamamen inşaat sektörüne yöneldik. Ak Turanlar İnşaat ise yeni bir yapılanmayla iş makinesi ve nakliyat grubu işinde devam etmektedir. Firmamız şu anda aktif olarak inşaat ve ulaşım sektöründe faaliyetlerini sürdürmektedir. Büyük ölçekli kaliteli yapılanma Çeşitli sosyal etkinliklerde faaliyetlerimiz sürmektedir. İleriye dönük şirketimizi daha büyük evsaflı ve Gebze’de en büyük ölçekli inşaat statüsüne sokma gayreti içerisindeyiz. Bu nedenle de yeni birtakım çalışmalarımız devam etmekte. Gebze’de inşaat sektöründeki kaliteyi yukarılara çıkarmak için elimizden gelen neyse onu yapacağız. Gebze ve bölgede inşaat sektörü Gebze ve bölgesinde çok sayıda konut ve iş merkezleri yaptık. Altyapı ve üstyapı işlerine yöneldik. Gebze’mize Yeni Bağdat Caddesi’nin Feniş ile Gebze arasındaki ana arter çift gidiş-geliş olan yolu ilk defa biz firma olarak ihalesini kazanarak başladık ve Gebze’mize önemli bir ulaşım merkezi kazandırdık. Burada alt yapı ve üst çalışmalarını tamamladık. Aşağı yukarı 8 bin metreye yakın bir alt yapı çalışmamız oldu. Üst yapıda ise 4 kilometre civarda bir üst yapı çalışması gerçekleştirdik. İnşaat sektörünün dünü, bugünü, yarını TTA İnşaat Grubu olarak başlayan aile şirketi Akturan İnşaat ve Turanlar olarak devam etmektedir. Türkiye’deki konjektör gereği dönem dönem sıkıntılar olmuştur. İnşaat sektöründe 2001 yılına nazaran 1994 krizi çok derin yaralar açmıştır. Şu anda Gebze, Türkiye’nin bir nevi boğaz geçiş alanı yani Türkiye için boğaz köprüsü ve Fatih Sultan Mehmet köprüleri ne kadar değerliyse Anadolu’dan ve Orta Asya’dan veya Ortadoğu’dan gelen insanlar muhakkak Gebze sınırlarından geçerek Avrupa’ya ulaşmak zorunda. Dolayısıyla Gebze’nin bir tarafının Marmara bir tarafının Karadeniz’le kesişmesi kara toprağının azlığı arsa fiyatlarının çok yüksek olmasına neden olmuştur. Bu şehrin bir an evvel dışarılara açılması ve merkezdeki yapılaşmanın biraz daha rahatlatılması gerekir. Gebze dışarıya açılmalı Şu anda Pelitli Köyü’nde toplu konut çalışmaları yapılıyor. Gebze bölgesi açısından Denizli Köyü’nde seyrek konut ve yoğun konut çalışmaları yapılıyor. Gebze, merkezini ne kadar dışarıya taşırsa şehrin nefes alması biraz daha rahatlayacak. Böylece merkezdeki talepler azalacak ve arsa fiyatları aşağı doğru gelmiş olacak. Şu anda merkezdeki arsa fiyatları İstanbul’un önünde gidiyor. Yani önceden Gebze bölgesinde %30-%40’lara kadar kat karşılığı alınan yerlere şu anda ara sokaklar ve ana caddeler %50 üzerinde talep ediyorlar. Bu Gebze açısından çok büyük bir sıkıntı. Çünkü Gebze’deki insanlarımızın ekonomik gelir seviyeleri büyük metropoller de yaşayan insanlar kadar değil. Genelde bu bölgede işçi kesimi ve orta sınıf insanlarımız kalıyor. Dolayısıyla yüksek marj da alınmış olan kat karşılığı inşaatların maliyet hesaplarına vurduğumuz zaman alt gelir grupları ve orta gelir gruplarının üzerine çıkmaya başladı. Bu şu sıkıntıları getirecek. Yani buradaki insanlara ev alamama pozisyonunu yaratmış olacak. Bu da toplu yer sıkıntıları meydana getirecek. İnsanın bir arsası varsa ve maliyetler yüksekse alım gücü de azsa ister istemez kendi arsası üzerinde bir takım risklere girerek kendine imkan yaratmaya çalışacak. Devlet destekli toplu konut inşaat sektörüne sıkıntı yaratıyor mu? Açıkçası burada haksız bir rekabet yaşıyoruz. Çünkü devlet destekli TOKİ dediğimiz konutların arsa payı oranları çok düşük ve bizim merkezlerde yaptığımız maliyetlerle onların maliyetleri arasında arsa payından kaynaklı biz bazı sıkıntılar yaşıyoruz. Halbuki eşit şartlarda başlasak arsa payında da devlet, müteahhit firmalara arsa temin etse belki TOKİ’den daha kaliteli ve daha uygun konutlar üretileceğini tahmin ediyorum. Gebze de bir arazi sıkıntısı yaşanıyor En çok çektiğimiz sıkıntı bu. Yani arazilerin pahalı oluşu ve arazi sıkıntılarının olması. Eğer devlet TOKİ’ye sağladığı bu imkanları özel sektördeki firmalara sağlarsa bu firmalar daha kaliteli ve estetik açıdan daha güzel binaları ucuza Gebzelilere sunmuş olacak. Kentsel dönüşümlerin inşaat firmalarına herhangi bir katkısı var mı? Şuan itibariyle bunu Gebze bölgesinde biz göremedik. Çünkü kentsel dönüşümleri genelde büyük çaptaki yani TOKİ grubu şeklinde belli başlı gruplar almış oluyor. Bunu tabana yayarak herkese eşit şekilde imkanlar sunmak o bölgede hem çeşitliliği hem de verimliliği artırmış olur. Burada kim ayrıcalıklı konut üretirse tüketici onu tercih edecektir. Dolayısıyla üretici firmalar diğer üretici firmalarla hep bir yarış içerisinde olacaktır. İş makineleri alanında toplu taşıma ve nakliyat sektörü İş makinelerimizle genellikle kamuya çalışma yapıyoruz. Kamu ihalelerine girerek İSU, belediyelerdeki kiralama ve hizmet işi gibi bunların ihalelerini alarak iş makinesi temininde bulunabiliyoruz. Ulaşım sektörü ise daha eskilere dayanıyor. Şu anda Turanlar Grubu genelde halk otobüsü tarzında ulaşım sektöründe faaliyetlere devam etmekte. Nakliyat sektörü yerel sektörden ziyade resmi kurumlardaki ihaleleri takip ederek, bu ihalelere iştirak ederek çalışmış oluyoruz. Sivil toplum kuruluşlarında faaliyetler Gebze bölgesi genellikle hemşeri dernekleriyle meşhurdur. Hemşeri derneklerinde başkanlık yaptık. Gebze Erzurumlular Derneği yönetiminde bulunduk. GESİAD’da ve GENÇSİAD’da hala aktif olarak üyeliğimiz devam etmektedir. Hedefimiz önce yurtiçi sonra yurtdışı Türk İnşaat sektörü hakikaten Dünya’da uç noktalarda. Bizim birinci hedefimiz şirketimizi Gebze’de en uç noktaya taşımak. İkinci hedefimiz ise Dünya çapında uç noktaya getirmek. Bununda kurumsal alt yapısını oluşturmaya çalışıyoruz. Tamamen yüzde 100 yerli ve kendi bünyemizde oluşturduğumuz kadrolarla hareket etmek istiyoruz. Birlik ve beraberliğin önemi Siyasette istikrar çok önemli. Çünkü bu memleket bizim, bu memleketten başka bir memlekette yaşayamayız. Birlik, beraberlik ve huzur içerisinde bir bütün olarak yaşamak istiyoruz. Ülkenin can damarını oluşturan 3 faktör vardır. Birincisi inşaat, ikincisi otomotiv ve yedek parça, üçüncüsü ise tekstil grubudur. Eğer bu 3 sektörü sorunsuz çalıştırırsanız hangi memleket olursanız olsun muhakkak bunların yan açılımlarıyla beraber o ülkede büyüme oranlarının ve istikrarın ekonomik istikrar dengelerinin yükseleceği aşikârdır. Eğer bu sektörlerden bir veya iki tanesinde gerileme ya da duraklama olursa o ülkenin ekonomik ivmelerinde muhakkak surette gerileme olur. Dolayısıyla bu sektörlere çok önem vermeliyiz ve bu sektörlerin önünü açmalıyız. Millet olarak elimizden geldiği imkanlar çerçevesinde bunu yapmaya devam ediyoruz. Devletimizin de bizim önümüzü açmasını talep ediyoruz. Eğer bu gerçekleşirse daha farklı imkanlar ve daha farklı sektörler olacaktır. Çünkü Türk insanı hakikaten pratik zekaya ve çalışkanlığıyla dünyaya nam salmış. Şunu bilelim ki azim ve çalışkanlık birleşince başarı arkasından gelir.’’ Röportajın devamını okumak için tıklayınız