deneme bonusu deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler youtube mp3 Bonusverensiteler.com deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş

DEVLET BAHÇELİʹDEN ANLAMLI PROTESTO!

SPOR (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 10.12.2013 - 21:42, Güncelleme: 03.09.2022 - 16:01
 

DEVLET BAHÇELİʹDEN ANLAMLI PROTESTO!

MHP Genel Başkanı yarın TBMMʹde görüşelecek olan Bütçe görüşmelerinde daha önceden planlanmış olan konuşmasını yapmama kararı aldı. Bahçeli açıklamasında şu sözlere yer verdi: "Milliyetçi Hareket Partisi’nin bu tarihe geçecek rezalet ve hıyanetleri kabullenmesi, sineye çekmesi ve basite alması mümkün değildir. Ayrıca TBMM’nin Kürdistan’a kurban verilmesine, ihaneti onaylayan atıl, iradesiz ve ilkesiz bir yapıya dönüştürülmesine şiddetle itiraz ediyor, şiddetle telin ediyorum. Bu itibarla, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı olarak, yarın TBMM Genel Kurulu’nda 2014 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Tasarısı’yla ilgili daha önceden planlanmış konuşmamı yapmamaya karar vermiş bulunuyorum. Milliyetçi Hareket Partisi’nin Kürdistan’a bütçe yapılmasına ortak olması milli ve tarihi gerçekleri inkârla eşdeğerdir. Bu sessiz ve demokratik protestomuz Kürdistan’ın kuyruğuna takılan herkese yönelik olup, bununla da sınırlı kalmayacaktır." Bahçeliʹnin yaptığı açıklama şu şekilde: 2014 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Tasarısı 10 Aralık 2013 Salı Günü’nden itibaren TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmeye başlanacaktır. Bu kapsamda gelecek yılın bütçesi üzerinde genel değerlendirmeler yapılacak; ekonomik parametrelerden sosyal ve siyasal gelişmelere kadar eleştiri, yorum ve öneriler muhataplarınca paylaşılacaktır. Meclis’te grubu bulunan siyasi partilerin temsilcileri, her yıl olduğu üzere, kendi dünya görüşlerine, programlarına, ülke gerçeklerine ve siyaset tarzlarına uygun olacak şekilde düşüncelerini aktaracaklardır. 2014 Yılı Bütçesi’nin müzakere arifesinde, TBMM çok tehlikeli, milli vicdanlara sığmayacak, devletin temel ilke ve kuruluş esaslarına tamamen aykırı teşebbüs ve tahriklere sahne olmaktadır. Nitekim TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu 2014 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı Raporu’nda “Kürdistan” ifadesi 17 defa kullanılmış, İmralı canisi ısrarla “Halk Önderi” olarak tanımlanmış, terör örgütü ise sıradan bir parti olarak gösterilmiştir. Türk milletinin varlığına, üzerinde yaşadığı vatan topraklarına, sahip olduğu tüm tarihi, hukuki ve kültürel varlık haklarına hakaret ve hazımsızlık demek olan bu isimlendirmelerin alenen ihaneti meşrulaştırma emeli taşıdığı kuşkusuzdur. Başbakan Erdoğan’ın, Barzani’nin yanı sıra; düzinelerce PKK’lıyla gözyaşları ve sevinç çığlıkları eşliğinde 16 Kasım 2013 günü Diyarbakır’da buluşması tarihi olarak sunulurken, fırsattan istifade Kürdistan’ın doğum ilanı da yapılmıştır. Başbakan gerek Diyarbakır’da gerekse de sonraki günlerde onlarca defa Kürdistan’a atıf yapmış, geçmişimizde Kürdistan izi sürmüş, ecdadımızı hain niyetlerine ortak etmeye kalkışmış ve İlk Meclis’in ruh ve mesajlarını bölücü tavrıyla karartmaya azmetmiştir. Bu zihniyet, tarihimizin belirli safhalarında tamamen coğrafi bir terim olarak kullanılan Kürdistan kavramını, siyasi ve etnik bir anlam yükleyerek gündeme taşımıştır. TBMM’ndeki PKK’lılar, bunların şehirlerdeki uzantıları Başbakan’dan el ve icazet almışçasına Kürdistan’a yaptıkları vurguları çoğaltmışlardır. Yıkımdan sorumlu Başbakan Yardımcısının, Diyarbakır’da Kürdistan ifadesi seslendirilmeden önce bunu çok tartıştıklarını itiraf etmesi, bir bakıma ihanet ve melanete saplanan devlet ve hükümet politikalarının tercümesinden başka bir şey değildir. AKP’nin Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkan Adayı’nın; “Türkiye’de, Kürtlerin yaşadığı coğrafyanın adı Kürdistan’dır” sözleri, sürdürülen ihanet kampanyasının bir ara durağı, benimsenen bölücü politikaların kirli bir sayfasıdır. Oslo’dan İmralı’ya kadar yapılan tüm pazarlıkların ana amacı Türkiye’nin toprak bütünlüğünün bozularak ülkemizin paramparça olması ve vatanımızın bir kısmını kapsayacak şekilde Kürdistan’ın kurulmasıdır. Başbakan Erdoğan tarihi Şark Meselesinin bir uydusu ve parçası olduğunu iyice kanıtlamıştır. Anlaşılmaktadır ki, Yeni Türkiye’yle kast edilen de Kürdistan’dır ve bunun hazmedilmesi amacıyla her türlü dedikodu, ayak oyunu, işbirlikçilik, fitne ve istismar ahlaksızca propaganda malzemesi olarak ele alınmaktadır. Başbakan Erdoğan Kürdistan’a meşruiyet kazandırabilmek, bu çerçevede algıları yönetebilmek için her kılığa, her kalıba ve her şekle girecek kadar şahsiyet ve ahlak ölçülerini kaybetmiştir. Milliyetçi Hareket Partisi’nin bu tarihe geçecek rezalet ve hıyanetleri kabullenmesi, sineye çekmesi ve basite alması mümkün değildir. Ayrıca TBMM’nin Kürdistan’a kurban verilmesine, ihaneti onaylayan atıl, iradesiz ve ilkesiz bir yapıya dönüştürülmesine şiddetle itiraz ediyor, şiddetle telin ediyorum. Bu itibarla, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı olarak, yarın TBMM Genel Kurulu’nda 2014 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Tasarısı’yla ilgili daha önceden planlanmış konuşmamı yapmamaya karar vermiş bulunuyorum. Milliyetçi Hareket Partisi’nin Kürdistan’a bütçe yapılmasına ortak olması milli ve tarihi gerçekleri inkârla eşdeğerdir. Bu sessiz ve demokratik protestomuz Kürdistan’ın kuyruğuna takılan herkese yönelik olup, bununla da sınırlı kalmayacaktır. Şahsımın konuşma hakkını kullanmayacak olmasına rağmen, Milliyetçi Hareket Partisi’nin tüm milletvekilleri TBMM Genel Kurulu’nda tam kadro hazır bulunacak, bütçe sürecini takip edecek ve gerekli notlarını alacaklardır. Şu gerçeği herkes bilmelidir ki, şehit kanlarıyla sınırları çizilmiş, muhterem ceddimizin eşsiz fedakârlıklarıyla ve kutlu mücadeleleriyle mühürlenmiş Türk vatanını hiçbir hain bölemeyecek, hiçbir karanlık niyet Kürdistan’a dönüştüremeyecektir. Milliyetçi Hareket Partisi inançla, heyecanla ve cesaretle Türkiye ve Türk milletine sahip çıkacak, bölünme ve parçalanma çetelesi tutan gayri milli ve gayri meşru tüm zihniyetlerden mutlaka hesap soracaktır.
MHP Genel Başkanı yarın TBMMʹde görüşelecek olan Bütçe görüşmelerinde daha önceden planlanmış olan konuşmasını yapmama kararı aldı. Bahçeli açıklamasında şu sözlere yer verdi: "Milliyetçi Hareket Partisi’nin bu tarihe geçecek rezalet ve hıyanetleri kabullenmesi, sineye çekmesi ve basite alması mümkün değildir. Ayrıca TBMM’nin Kürdistan’a kurban verilmesine, ihaneti onaylayan atıl, iradesiz ve ilkesiz bir yapıya dönüştürülmesine şiddetle itiraz ediyor, şiddetle telin ediyorum. Bu itibarla, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı olarak, yarın TBMM Genel Kurulu’nda 2014 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Tasarısı’yla ilgili daha önceden planlanmış konuşmamı yapmamaya karar vermiş bulunuyorum. Milliyetçi Hareket Partisi’nin Kürdistan’a bütçe yapılmasına ortak olması milli ve tarihi gerçekleri inkârla eşdeğerdir. Bu sessiz ve demokratik protestomuz Kürdistan’ın kuyruğuna takılan herkese yönelik olup, bununla da sınırlı kalmayacaktır." Bahçeliʹnin yaptığı açıklama şu şekilde: 2014 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Tasarısı 10 Aralık 2013 Salı Günü’nden itibaren TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmeye başlanacaktır. Bu kapsamda gelecek yılın bütçesi üzerinde genel değerlendirmeler yapılacak; ekonomik parametrelerden sosyal ve siyasal gelişmelere kadar eleştiri, yorum ve öneriler muhataplarınca paylaşılacaktır. Meclis’te grubu bulunan siyasi partilerin temsilcileri, her yıl olduğu üzere, kendi dünya görüşlerine, programlarına, ülke gerçeklerine ve siyaset tarzlarına uygun olacak şekilde düşüncelerini aktaracaklardır. 2014 Yılı Bütçesi’nin müzakere arifesinde, TBMM çok tehlikeli, milli vicdanlara sığmayacak, devletin temel ilke ve kuruluş esaslarına tamamen aykırı teşebbüs ve tahriklere sahne olmaktadır. Nitekim TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu 2014 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı Raporu’nda “Kürdistan” ifadesi 17 defa kullanılmış, İmralı canisi ısrarla “Halk Önderi” olarak tanımlanmış, terör örgütü ise sıradan bir parti olarak gösterilmiştir. Türk milletinin varlığına, üzerinde yaşadığı vatan topraklarına, sahip olduğu tüm tarihi, hukuki ve kültürel varlık haklarına hakaret ve hazımsızlık demek olan bu isimlendirmelerin alenen ihaneti meşrulaştırma emeli taşıdığı kuşkusuzdur. Başbakan Erdoğan’ın, Barzani’nin yanı sıra; düzinelerce PKK’lıyla gözyaşları ve sevinç çığlıkları eşliğinde 16 Kasım 2013 günü Diyarbakır’da buluşması tarihi olarak sunulurken, fırsattan istifade Kürdistan’ın doğum ilanı da yapılmıştır. Başbakan gerek Diyarbakır’da gerekse de sonraki günlerde onlarca defa Kürdistan’a atıf yapmış, geçmişimizde Kürdistan izi sürmüş, ecdadımızı hain niyetlerine ortak etmeye kalkışmış ve İlk Meclis’in ruh ve mesajlarını bölücü tavrıyla karartmaya azmetmiştir. Bu zihniyet, tarihimizin belirli safhalarında tamamen coğrafi bir terim olarak kullanılan Kürdistan kavramını, siyasi ve etnik bir anlam yükleyerek gündeme taşımıştır. TBMM’ndeki PKK’lılar, bunların şehirlerdeki uzantıları Başbakan’dan el ve icazet almışçasına Kürdistan’a yaptıkları vurguları çoğaltmışlardır. Yıkımdan sorumlu Başbakan Yardımcısının, Diyarbakır’da Kürdistan ifadesi seslendirilmeden önce bunu çok tartıştıklarını itiraf etmesi, bir bakıma ihanet ve melanete saplanan devlet ve hükümet politikalarının tercümesinden başka bir şey değildir. AKP’nin Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkan Adayı’nın; “Türkiye’de, Kürtlerin yaşadığı coğrafyanın adı Kürdistan’dır” sözleri, sürdürülen ihanet kampanyasının bir ara durağı, benimsenen bölücü politikaların kirli bir sayfasıdır. Oslo’dan İmralı’ya kadar yapılan tüm pazarlıkların ana amacı Türkiye’nin toprak bütünlüğünün bozularak ülkemizin paramparça olması ve vatanımızın bir kısmını kapsayacak şekilde Kürdistan’ın kurulmasıdır. Başbakan Erdoğan tarihi Şark Meselesinin bir uydusu ve parçası olduğunu iyice kanıtlamıştır. Anlaşılmaktadır ki, Yeni Türkiye’yle kast edilen de Kürdistan’dır ve bunun hazmedilmesi amacıyla her türlü dedikodu, ayak oyunu, işbirlikçilik, fitne ve istismar ahlaksızca propaganda malzemesi olarak ele alınmaktadır. Başbakan Erdoğan Kürdistan’a meşruiyet kazandırabilmek, bu çerçevede algıları yönetebilmek için her kılığa, her kalıba ve her şekle girecek kadar şahsiyet ve ahlak ölçülerini kaybetmiştir. Milliyetçi Hareket Partisi’nin bu tarihe geçecek rezalet ve hıyanetleri kabullenmesi, sineye çekmesi ve basite alması mümkün değildir. Ayrıca TBMM’nin Kürdistan’a kurban verilmesine, ihaneti onaylayan atıl, iradesiz ve ilkesiz bir yapıya dönüştürülmesine şiddetle itiraz ediyor, şiddetle telin ediyorum. Bu itibarla, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı olarak, yarın TBMM Genel Kurulu’nda 2014 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Tasarısı’yla ilgili daha önceden planlanmış konuşmamı yapmamaya karar vermiş bulunuyorum. Milliyetçi Hareket Partisi’nin Kürdistan’a bütçe yapılmasına ortak olması milli ve tarihi gerçekleri inkârla eşdeğerdir. Bu sessiz ve demokratik protestomuz Kürdistan’ın kuyruğuna takılan herkese yönelik olup, bununla da sınırlı kalmayacaktır. Şahsımın konuşma hakkını kullanmayacak olmasına rağmen, Milliyetçi Hareket Partisi’nin tüm milletvekilleri TBMM Genel Kurulu’nda tam kadro hazır bulunacak, bütçe sürecini takip edecek ve gerekli notlarını alacaklardır. Şu gerçeği herkes bilmelidir ki, şehit kanlarıyla sınırları çizilmiş, muhterem ceddimizin eşsiz fedakârlıklarıyla ve kutlu mücadeleleriyle mühürlenmiş Türk vatanını hiçbir hain bölemeyecek, hiçbir karanlık niyet Kürdistan’a dönüştüremeyecektir. Milliyetçi Hareket Partisi inançla, heyecanla ve cesaretle Türkiye ve Türk milletine sahip çıkacak, bölünme ve parçalanma çetelesi tutan gayri milli ve gayri meşru tüm zihniyetlerden mutlaka hesap soracaktır.
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.