ʹErdoğan kendi haline ağlıyorʹ!

Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ı ‘21. Yüzyıl diktatörü’ diye tanımlarken, ‘Ortadoğu’da şamaroğlanına döndük’ diye konuştu. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a yönelttiği “diktatör” eleştirilerine ilişkin olarak, “21. yüzyıl diktatörü ile 20. yüzyıl diktatörü aynı koşullarda görev yapmadı. Hitler diktası ile Mussolini diktası ile Erdoğan diktası arasında büyük bir fark var” dedi. Kılıçdaroğlu, Afyonkarahisar’daki temasları sırasında gündeme ilişkin Milliyet’in sorularını yanıtladı. Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: ŞUHUT’TAKİ OLAY ÖNCEDEN PLANLANDI: (Şuhut’ta önceki gün yaşanan protestoya ilişkin olarak) Ortada siyasal bir konuşma yok tarih anlatıyoruz. İzlenim öyle verilmiş olabilir. 3 kişi konuştu Vali zafer sürecini anlattı, ben süreç sonrası yapılanları anlattım. Ortada siyasal bir konuşma yok. Birileri protesto edebilir, protestonun anlamı olabilir.  Tarihimizi anlatıyoruz. 300-500 kişilik bir grup protesto ediyor. Önyargıya dayalı, önceden programlandığı ve oraya getirildiği anlaşılıyor. ERDOĞAN 21. YÜZYIL DİKTATÖRÜ: 20 yüzyıl demokrasisi 21 yüzyıl demokrasisinden farklıdır. Çoğunluk sisteminden çoğulcu sisteme geçmişiz. Hitler diktası ile Mussolini diktası ile Erdoğan diktası arasında büyük bir fark var. Biz neden otoriter yönetime soyunduğunu soruyoruz. En son Bekir Bozdağ’ın sitemi, gazetelerin manşetlerine müdahale edildiği izlenimi yaratıyor. VALİLERİ İL BAŞKANI YAPTI: AKP tek parti devletini oluşturdu. Başbakan, devleti temsil etmez vali devleti temsil eder. Başbakan bayrak taşımaz, valiyi AKP İl Başkanı konumuna indirgediler. CAMBAZA BAK POLİTİKASI: (Eylül’de eylemler artacak istihbaratına ilişkin) İstihbarata dayalı olarak bunları söylüyorlar. Bütün bunların nedeni şu. Ekonomi çok kötü noktada. Yurttaşı kendi sorunlarından soyutlayıp başka konulara dikkatini çekiyorlar. Olimpiyat adaylığına bakışı da aynı. Yüzde 10 oranında bir devalüasyon yaşadık. İğneden ipliğe zam yapılacak. Başbakan burada cambaza bak politikası uyguluyor. ASLINDA KENDİ HALİNE AĞLIYOR: (Erdoğan’ın bir televizyon programında ağlamasına ilişkin) Bir olayda insan hakları ihlal edildiği zaman, orada duygulanılmaması mümkün değil ama Başbakan’ınki böyle değil. Tam bir mizansen yaşandı. Eğer siz duygulanacaksınız hiçbir şey olmadıysa Suriye’de 2 pilotumuz şehit oldu, ona ağlasaydın. Ali İsmail Korkmaz’ın darp edildiği görüntüleri bütün televizyonlarda yayımlandı. Kiminle konuşsam, gözleri doluyor. Böyle bir haksızlık olamaz.  Senin ülkende yaşanıyor bu görüntüler. Sen Başbakan’sın, sen onları suçluyorsun. Valin, ‘arkadaşları öldürmüştür’ diyor. Akıldan uzak açıklamalar bunlar. Gerek Türkiye’de gerek dünyada yalnız kaldın. Artık hiçbir Ortadoğu ülkesine gidemez. ABD, Çin, Rusya’da müthiş bir itibar kaybetti. Danışmanı ‘değerli yalnızlık’ diyor. Bunun neresi değerli yalnızlık. Aslında kendi haline ağlıyor. ‘Ben bu ülkeyi nasıl bu hale getirdim’ diye ağlıyor. ORTADOĞU’DA ŞAMAROĞLANI OLDUK: Sen Başbakan’sın oturup ağlıyorsan yönetme erkini kaybetmşsin demektir. Zavallı bir insan pozisyonundasın demektir. Ortadoğu’ya ayar vermeye kalkıyorsun Çin, Rusya, ABD’ye ayar vermeye kalkıyor. ‘Türkiye oyun kurucudur’ diyordun oyuncak olduk. Ortadoğu’da şamaroğlanı olduk. Katar ve Suudi Arabistan’a ses çıkaramıyor efelenemiyor niçin. Oralarda birilerinin paraları mı var acaba? Onlar deşifre mi eder diye acaba ürküyorlar mı? Gazze’ye gideceğim dedi, gidebildi mi? Gidemez. TÜRKİYE CUMHURİYETİ HUKUKTAN AYRILMAMALIDIR: (Bakan Davutoğlu’nun ‘uluslararası koalisyon’ önerisine ilişkin): Suriye konusunda önce kimyasal silahların kim tarafından kullanıldığının bulunması lazım. Ondan sonra müdahale yapılmasının düşünülmesi lazım. Türkiye Cumhuriyeti’nin saygınlığını korumasının yolu hukuktan ayrılmamalıdır. ‘Anketler gerçekçi değil’ ‘Ben de günlerdir geziyorum ve sahadayım. AKP’yi yüzde 51 gösteren anketler gerçekçi değil. Sahadaki gerçek tablo böyle değil. Sahadaki tablo canlı ve dinamik bir tablo. kaynak:Meriç Tafolar - Milliyet /