deneme bonusu deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler youtube mp3 Bonusverensiteler.com deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş

TAYYİP ERDOĞANʹI YEDİRTMEYİZ DİYENLERE?

SPOR (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 08.06.2013 - 12:56, Güncelleme: 03.09.2022 - 16:01
 

TAYYİP ERDOĞANʹI YEDİRTMEYİZ DİYENLERE?

ʹMustafa Keserʹin askerleriyiz!ʹ Dalkavuklar seni boş kaşıkla besler. [ÇİN ATASÖZÜ] ʹBaşbakanı yedirmeyizʹ sözü bir danışman tarafından telaffuz edildikten sonra, elinizdeki gazetede dün bir köşe yazısına başlık oldu. Bu söz, başbakanı tezyif eder niteliktedir. Erdoğanʹın birileri tarafından avlanacağı halde kendini koruyamayacak durumda olduğu anlamına geliyor. ʹYedirmeyizʹ diyenler, kendilerini nerede görüyorlar, insan merak ediyor. Dahası, saygın bir kişi hakkında mecaz kastıyla ʹyedirmekʹ gibi kaba bir tabirin kullanılması çok tuhaf. Başbakanʹı kendi ülkesinin gençlerinden, uzaydan gelecek tehlikelerden, hatta bizzat kendisinden korumaya çalışanlara; TDKʹnın sitesinde ʹÇapulcuʹ kelimesinin karşılığına ʹDüzeni bozanʹ ifadesini ekleyenlere artık ne diyebiliriz? Geçelim. ʹDOKUNMAʹ Gezi Parkı eylemleri hiç kuşkusuz makul bir talebin ifadesidir. ʹYaşam tarzımıza, mahremiyetimize, onurumuza dokunulmasın.ʹ Bu kadar basit, açık, net, kesin, aşikar. İşin özü, bağlamı, doğrultusu budur. *** Eylemlerde provokasyon yok mu? Var. Küfürler uçuşuyor mu? Evet, uçuşuyor. Yabancı siyasi odakların dahli söz konusu mu? Mümkündür. Kaos yaşanıyor mu? Yaşanıyor. Sermaye gruplarının gizli müdahalesi? Olabilir. Yabancı basında abartı veya kritik çarpıtmalar? Belki. İnternette dezenformasyon? Gırla. Kamu malına zarar? Verildi. Ajanlar? Şurada? Can kaybı? Ne yazık ki? Yaralı? Sayılamıyor bile. Eee? Yazının devamında açıklayacağım, azıcık sabır lütfen. MEVZUYU ANLAMAMAKTA ISRAR EDENLER Bunlara rağmen, Gezi Parkı eylemlerini? ʹBaşbakan yanlıları ile düşmanlarının çatışmasıʹ şeklinde algılayanlar? ʹTürkiyeʹyi kaosa sürüklemek istiyorlarʹ diye yorumlayanlar? ʹ28 Şubat dönemini, Cumhuriyet mitinglerini hatırlatıyorʹ sözleriyle niteleyenler? ʹProvokasyon bu. Büyük bir facia yaşanacakʹ türünden felaket kehanetleriyle taçlandıranlar? ʹİdeolojik grupların, marjinallerin, CHPʹnin kontrolü altındaʹ sananlar? Tamamiyle yanılıyorlar. DOLUDİZGİN DALKAVUKLUK DESTANI Gezi Parkı eylemcileri? Türkiyeʹyi seviyorlar ve memlekete millete unutulmaz hizmetler sunan Başbakan Erdoğanʹdan da büyük ölçüde memnunlar. Ona gıcık olanlar bile asla düşmanlık veya tiksinti duymuyor. Bundan eminim. En azından, danışmanlarının veya yardakçılıkta sınır tanımayan köşe yazarlarının sevdiğinden kesinlikle daha çok seviyorlar. [Zira yalakalık obsesyonu artık patalojik bir evreye ulaştı. Doludizgin dalkavuklukla kepazelik destanı yazıldı.] Başbakanla bir çıkar ilişkisi kurmuyorlar. Başbakanʹdan bir avanta, kayırma, ayrıcalık ummuyorlar. Sadece ve sadece saygı istiyorlar. Peki neden o kadar alay edip küfür sallıyorlar? Çünkü dertlerinin anlaşılmadığını düşünüyorlar. Ve ne yazık ki hükümet üyeleri 1980 ile 2013 yılı arasında 33 sene değil, 400 sene geçtiğini, devrin değiştiğini fark edemiyor. Dahası, Başbakan ʹİdeolojik gruplarʹ diyor, ʹAlkolikler?ʹ diyor, ʹÇapulcuʹ diyor. Resmi ve gayri resmi danışmanlar ise bir türlü ʹArtık devir değişti, bu insanlar ideolojik şablonlarla düşünmüyor, kavgacı değiller, bakın bin türlü espri yapıyorlar? Duvarlara ʹMustafa keserʹin askerleriyiz!ʹ yazıyorlarʹ demeyi akıl edemiyor! Başbakan ile halkın arasına giriyorlar. ʹYedirmeyizʹmiş! Bu saçma sapan, bayağı lakırdıyla gerilimi tırmandırıyorlar. Çünkü onlar da demode siyasetin bir parçası. Ve çatışma sayesinde varlık kazanıyorlar. KAMU MALINDAN DEĞERLİ BİR ŞEY? Eylemlerde provokasyon var. Normaldir. Her eylemde olur. Kaçınamazsınız. Çünkü bu nizam, intizam işi değil. Küfürler uçuşuyor. Maalesef. Lakin hakaretten ibaret olmayan küfürlerin ortak mesajı şudur: ʹBeni anlamıyorsun.ʹ Yabancı siyasi odakların dahli söz konusu. Çünkü Türkiye daha 90 yıl önce işgal edilmişti. Bu topraklarda gözü olan çoktur. Sermaye grupları? Kapitalizm; savaşı, terörü, çatışmayı ekonomik bir çerçevede algılar. Kaos yaşanıyor. Çünkü sokağa dökülmek tek sıra halinde yapılan bir yürüyüş değildir. Kamu malına zarar verildi. Kamu, maldan çok daha önemli bir şeyden, gururdan, onurdan söz ediyor. Can kaybı ve yaralıların varlığı ise, bir şiddet çemberine sıkıştığımızın acıklı işaretidir. *** Başbakanın yapabileceği, hakikaten çok önemli iki iş var: 1- Gezi Parkı eylemlerinin özünü teşkil eden özgürlük ve saygı taleplerinin samimiyetini, ciddiyetini, haklılığını kabul edip, bu yönde beyanat vermek. 2- Zeka ve espri dolu Gezi Parkı eylemlerine katılanları dışlamayıp, onları birlikte hareket etmeye çağırmak. Hakikaten tüm ülkenin lideri olmak. ʹBENİM HÂLÂ UMUDUM VARʹ İdam edilen Menderes, zehirlenen Özal ile Erdoğan arasında paralellikler kurmak, ʹAynı oyunun tekrar edildiğiniʹ söylemek ise hem Erdoğanʹa, hem eylemcilere haksızlık. Üstelik aptalca. Biliyoruz, Erdoğan ʹDindar nesilʹ istiyor. Fakat umuyorum ki ʹEvet efendimciʹ yalaka bir dindar nesildense; duasını, şükrünü, tövbesini, zikrini kendince ifa eden onurlu bir nesli tercih edecektir. Özgür ruhlu, vicdanlı, barışçı bir nesle ahret sualleri sormakta, onları hizaya getirmeye uğraşmakta ısrar etmeyecektir. Cinselliğin masumane görünümlerini doğallıkla yansıtan şehirli gençlere hoşgörüyle bakacak, en azından onları hor görmeyecektir. Velhasıl, Türkiye; Erdoğan ile haysiyet sahibi, zeki ve enerjik halkın barışıp kucaklaşmasına sahne olabilir. Bu da paha biçilmez bir kazanç olur. Hepimiz için. Zira herkes biliyor Erdoğanʹın çok çalıştığını. Erdoğan hakikaten ʹGitsin ve bir daha geri dönmesinʹ denilecek bir lider değil. [Mazhar Alanson bu nedenle Twitterʹa ʹBenim hâlâ umudum varʹ şarkısını yüklüyor.] Yarın bir gün Erdoğan haksızlığa uğratılacak olsa, onu da yine bu gençler savunacaktır. ʹYedirmemekʹ gibi hantal kelimeler de kullanmayacaklardır. BLÖFLÜ TAFRA, TIRIŞKA CAKA ʹBaşbakanʹı yedirmemekʹ bence asıl bu büyük imkanı kendi çıkarlarıyla zıt sayanların stratejisidir. Sizin yalanlarınıza ve basmakalıp zırvalarınıza inanan bir başbakan istiyorsunuz. Gerçeği gören ve harbiden ʹYeni Türkiyeʹyi inşa edebilecek bir lider işinize gelmiyor. Utanmadan bir de ʹSizin bilmediğiniz fakat tabii ki bizim bildiğimiz şeyler varʹ gibisinden blöflü tafra yapıyorsunuz. Edepten bahsederken ahlakı, komplodan bahsederken zekayı ıskalıyorsunuz.  Murat Memiş-YENİ ŞAFAK
ʹMustafa Keserʹin askerleriyiz!ʹ Dalkavuklar seni boş kaşıkla besler. [ÇİN ATASÖZÜ] ʹBaşbakanı yedirmeyizʹ sözü bir danışman tarafından telaffuz edildikten sonra, elinizdeki gazetede dün bir köşe yazısına başlık oldu. Bu söz, başbakanı tezyif eder niteliktedir. Erdoğanʹın birileri tarafından avlanacağı halde kendini koruyamayacak durumda olduğu anlamına geliyor. ʹYedirmeyizʹ diyenler, kendilerini nerede görüyorlar, insan merak ediyor. Dahası, saygın bir kişi hakkında mecaz kastıyla ʹyedirmekʹ gibi kaba bir tabirin kullanılması çok tuhaf. Başbakanʹı kendi ülkesinin gençlerinden, uzaydan gelecek tehlikelerden, hatta bizzat kendisinden korumaya çalışanlara; TDKʹnın sitesinde ʹÇapulcuʹ kelimesinin karşılığına ʹDüzeni bozanʹ ifadesini ekleyenlere artık ne diyebiliriz? Geçelim. ʹDOKUNMAʹ Gezi Parkı eylemleri hiç kuşkusuz makul bir talebin ifadesidir. ʹYaşam tarzımıza, mahremiyetimize, onurumuza dokunulmasın.ʹ Bu kadar basit, açık, net, kesin, aşikar. İşin özü, bağlamı, doğrultusu budur. *** Eylemlerde provokasyon yok mu? Var. Küfürler uçuşuyor mu? Evet, uçuşuyor. Yabancı siyasi odakların dahli söz konusu mu? Mümkündür. Kaos yaşanıyor mu? Yaşanıyor. Sermaye gruplarının gizli müdahalesi? Olabilir. Yabancı basında abartı veya kritik çarpıtmalar? Belki. İnternette dezenformasyon? Gırla. Kamu malına zarar? Verildi. Ajanlar? Şurada? Can kaybı? Ne yazık ki? Yaralı? Sayılamıyor bile. Eee? Yazının devamında açıklayacağım, azıcık sabır lütfen. MEVZUYU ANLAMAMAKTA ISRAR EDENLER Bunlara rağmen, Gezi Parkı eylemlerini? ʹBaşbakan yanlıları ile düşmanlarının çatışmasıʹ şeklinde algılayanlar? ʹTürkiyeʹyi kaosa sürüklemek istiyorlarʹ diye yorumlayanlar? ʹ28 Şubat dönemini, Cumhuriyet mitinglerini hatırlatıyorʹ sözleriyle niteleyenler? ʹProvokasyon bu. Büyük bir facia yaşanacakʹ türünden felaket kehanetleriyle taçlandıranlar? ʹİdeolojik grupların, marjinallerin, CHPʹnin kontrolü altındaʹ sananlar? Tamamiyle yanılıyorlar. DOLUDİZGİN DALKAVUKLUK DESTANI Gezi Parkı eylemcileri? Türkiyeʹyi seviyorlar ve memlekete millete unutulmaz hizmetler sunan Başbakan Erdoğanʹdan da büyük ölçüde memnunlar. Ona gıcık olanlar bile asla düşmanlık veya tiksinti duymuyor. Bundan eminim. En azından, danışmanlarının veya yardakçılıkta sınır tanımayan köşe yazarlarının sevdiğinden kesinlikle daha çok seviyorlar. [Zira yalakalık obsesyonu artık patalojik bir evreye ulaştı. Doludizgin dalkavuklukla kepazelik destanı yazıldı.] Başbakanla bir çıkar ilişkisi kurmuyorlar. Başbakanʹdan bir avanta, kayırma, ayrıcalık ummuyorlar. Sadece ve sadece saygı istiyorlar. Peki neden o kadar alay edip küfür sallıyorlar? Çünkü dertlerinin anlaşılmadığını düşünüyorlar. Ve ne yazık ki hükümet üyeleri 1980 ile 2013 yılı arasında 33 sene değil, 400 sene geçtiğini, devrin değiştiğini fark edemiyor. Dahası, Başbakan ʹİdeolojik gruplarʹ diyor, ʹAlkolikler?ʹ diyor, ʹÇapulcuʹ diyor. Resmi ve gayri resmi danışmanlar ise bir türlü ʹArtık devir değişti, bu insanlar ideolojik şablonlarla düşünmüyor, kavgacı değiller, bakın bin türlü espri yapıyorlar? Duvarlara ʹMustafa keserʹin askerleriyiz!ʹ yazıyorlarʹ demeyi akıl edemiyor! Başbakan ile halkın arasına giriyorlar. ʹYedirmeyizʹmiş! Bu saçma sapan, bayağı lakırdıyla gerilimi tırmandırıyorlar. Çünkü onlar da demode siyasetin bir parçası. Ve çatışma sayesinde varlık kazanıyorlar. KAMU MALINDAN DEĞERLİ BİR ŞEY? Eylemlerde provokasyon var. Normaldir. Her eylemde olur. Kaçınamazsınız. Çünkü bu nizam, intizam işi değil. Küfürler uçuşuyor. Maalesef. Lakin hakaretten ibaret olmayan küfürlerin ortak mesajı şudur: ʹBeni anlamıyorsun.ʹ Yabancı siyasi odakların dahli söz konusu. Çünkü Türkiye daha 90 yıl önce işgal edilmişti. Bu topraklarda gözü olan çoktur. Sermaye grupları? Kapitalizm; savaşı, terörü, çatışmayı ekonomik bir çerçevede algılar. Kaos yaşanıyor. Çünkü sokağa dökülmek tek sıra halinde yapılan bir yürüyüş değildir. Kamu malına zarar verildi. Kamu, maldan çok daha önemli bir şeyden, gururdan, onurdan söz ediyor. Can kaybı ve yaralıların varlığı ise, bir şiddet çemberine sıkıştığımızın acıklı işaretidir. *** Başbakanın yapabileceği, hakikaten çok önemli iki iş var: 1- Gezi Parkı eylemlerinin özünü teşkil eden özgürlük ve saygı taleplerinin samimiyetini, ciddiyetini, haklılığını kabul edip, bu yönde beyanat vermek. 2- Zeka ve espri dolu Gezi Parkı eylemlerine katılanları dışlamayıp, onları birlikte hareket etmeye çağırmak. Hakikaten tüm ülkenin lideri olmak. ʹBENİM HÂLÂ UMUDUM VARʹ İdam edilen Menderes, zehirlenen Özal ile Erdoğan arasında paralellikler kurmak, ʹAynı oyunun tekrar edildiğiniʹ söylemek ise hem Erdoğanʹa, hem eylemcilere haksızlık. Üstelik aptalca. Biliyoruz, Erdoğan ʹDindar nesilʹ istiyor. Fakat umuyorum ki ʹEvet efendimciʹ yalaka bir dindar nesildense; duasını, şükrünü, tövbesini, zikrini kendince ifa eden onurlu bir nesli tercih edecektir. Özgür ruhlu, vicdanlı, barışçı bir nesle ahret sualleri sormakta, onları hizaya getirmeye uğraşmakta ısrar etmeyecektir. Cinselliğin masumane görünümlerini doğallıkla yansıtan şehirli gençlere hoşgörüyle bakacak, en azından onları hor görmeyecektir. Velhasıl, Türkiye; Erdoğan ile haysiyet sahibi, zeki ve enerjik halkın barışıp kucaklaşmasına sahne olabilir. Bu da paha biçilmez bir kazanç olur. Hepimiz için. Zira herkes biliyor Erdoğanʹın çok çalıştığını. Erdoğan hakikaten ʹGitsin ve bir daha geri dönmesinʹ denilecek bir lider değil. [Mazhar Alanson bu nedenle Twitterʹa ʹBenim hâlâ umudum varʹ şarkısını yüklüyor.] Yarın bir gün Erdoğan haksızlığa uğratılacak olsa, onu da yine bu gençler savunacaktır. ʹYedirmemekʹ gibi hantal kelimeler de kullanmayacaklardır. BLÖFLÜ TAFRA, TIRIŞKA CAKA ʹBaşbakanʹı yedirmemekʹ bence asıl bu büyük imkanı kendi çıkarlarıyla zıt sayanların stratejisidir. Sizin yalanlarınıza ve basmakalıp zırvalarınıza inanan bir başbakan istiyorsunuz. Gerçeği gören ve harbiden ʹYeni Türkiyeʹyi inşa edebilecek bir lider işinize gelmiyor. Utanmadan bir de ʹSizin bilmediğiniz fakat tabii ki bizim bildiğimiz şeyler varʹ gibisinden blöflü tafra yapıyorsunuz. Edepten bahsederken ahlakı, komplodan bahsederken zekayı ıskalıyorsunuz.  Murat Memiş-YENİ ŞAFAK
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.