HURŞİT GÜNEŞʹTEN DÜZELTME GELDİ

İŞTE O HABER Sabah Gazetesiʹnın CHP kulislerini en iyi bilen isimlerinden Mahmut Övür, CHP Sakarya milletvekili Hurşit Güneşʹin partisine yönelik Silivri eleştirisini köşesine taşıdı.  İşte CHP kulislerini ayağa kaldıracak o iddialar Geçen akşam İstanbul Bakırköyʹde çok güzel Kastamonu yemekleri yapan "Abdülkadir" restoranda CHPʹlilerle buluştuk. Karşımda babadan CHPʹli Prof. Dr. Hurşit Güneş, bir yanımda yeni CHPʹli Muhammet Çakmak ve Hakan Atalay, bir yanımda ise öğretim üyesi Banu Dalaman ve eşi vardı. SİLİVRİʹYE GİTMEDİĞİMİZ GÜN BU PARTİ DÜZELECEK Dönerden etli ekmeğe, Kastamonu yemekleri ne kadar güzelse, Hatayʹdaki kamp tartışmalarıyla gündemde olan Hurşit Güneşʹle CHPʹyi konuşmak da o kadar enteresandı. Aslında ne düşündüğü bilinmeyen isim değil Güneş hoca. Ama sanıyorum CHP içindeki yapılara daha eleştirel bakan yanı pek bilinmiyor. CİHANERʹİ SOLCU SANIYORDUM ULUSALCI ÇIKTI Alın şu sözlerini... "Silivriʹye gitmediğimiz gün bu parti düzelecek. Beni orada göremezsiniz. Onların aday olmaması için birkaç arkadaş çok uğraştık ama başaramadık. Listeyi delip giren savcı İlhan Cihanerʹin tutumuna da çok şaşırdım. Ben onu solcu biliyordum meğer o ulusalcıymış..." "Sosyal demokrat CHP" eksenli bir kitap hazırlığı içinde olan Güneşʹin bu yaklaşımı ilginç değil mi? Öte yandan iddialar üzerine 3 maddelik bir açıklama yapan Güneş, şunları ifade etti: 1- 6 Şubat 2012 tarihinde CHP Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin ve İstanbulMilletvekili Mehmet Tanal ile birlikte Silivri’de sürdürülen Ergenekon ve Balyoz davalarını izledik. Daha sonra tutuklu olan milletvekillerimiz MehmetHaberal ve Mustafa Balbay ile uzun süre görüştük. O tarihte yine tutuklu olanNedim Şener ve Ahmet Şık ile de görüştük. Bu davaların ne denli maskaralık olduğu ortadadır. Bu kadar uzun sürelibir yargılama sürecini makul karşılamak mümkün değildir. Cumhurbaşkanı bile bunu ifade etmiştir. Bununla beraber CHP olarak sadece bu davaların sürekli izleyicisi olmak yerine, halkın ıstırap duyduğu başka sorunlara da eğilmek zorunluğu ortadadır. Sabah gazetesi yazarı Mahmut Övür’ün de yer aldığı söz konusu yemekte söylenen de budur. Nitekim son aylarda tutuklu vekiller konusunun yanı sıra özellikle terördeki tırmanış, Suriye’de izlenen dış politika hatası, eğitim sisteminde yapılan hatalar gibi konulara da CHP odaklanmaya başlamıştır. Doğrusu da budur. Hatta bu arada belirtelim ki, hükümetin uyguladığı bu ekonomik model tıkanma noktasınagelmiştir. Bunun da daha belirgin biçimde vurgulanması gerekir. Yine bahsigeçen yemeğin ana konusu olarak anlattığım gibi Suriye konusunda ülke bir uçuruma sürüklenmiştir. 2) Denizli Milletvekilimiz İlhan Cihaner de son kurultayda hiçbir listede yer almamasına rağmen Parti Meclisiʹne delerek girmesi, parti içinde son dönemde daha da duyarlık gösterilen ulusalcılık refleksine bağlanmalıdır. Parti tabanının çalışma arkadaşım Cihaner’i bu anlamda kendisine yakın gördüğü anlaşılmaktadır. 3) Milletvekililisteleri hazırlanırken bazı arkadaşların bu hükümetin tutuklu vekillerin dışarı çıkmasına müsaade etmeyeceği, bu davaların siyasi nitelikli olduğu veçok büyük bir sıkıntı ile karşılaşabileceğimiz uyarıları da, ne yazık ki, haklıçıkmıştır. Ama bu ayıp parlamentoda çoğunluğu bulunan partiye ait değildir de, kime aittir? http://www.ensonhaber.com/gunes-silivriye-gitmedigimiz-gun-parti-duzelecek-2012-09-14.html İŞTE CHP KOCAELİ MİLLETVEKİLİ PROF.DR. HORŞİT GÜNEŞʹİN BU HABERİMİZİ ÜZERİNE HABERPİ.COMʹA GÖNDERMİŞ OLDUĞU DÜZELTME YAZISI; DÜZELTME Sitenizin ana sayfasında yer alan “Hurşit Güneş’ten ezber bozan çıkış: Silivri’ye gitmediğimiz zaman bu parti düzelecek” haber üzerine açıklama gereği duymaktayım. 1) 6 Şubat 2012 tarihinde CHP Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin ve İstanbul Milletvekili Mehmet Tanal ile birlikte Silivri’de sürdürülen Ergenekon ve Balyoz davalarını izledik. Daha sonra tutuklu olan milletvekillerimiz Mehmet Haberal ve Mustafa Balbay ile uzun süre görüştük. O tarihte yine tutuklu olan Nedim Şener ve Ahmet Şık ile de görüştük. Bu davaların ne denli maskaralık olduğu ortadadır. Bu kadar uzun süreli bir yargılama sürecini makul karşılamak mümkün değildir. Cumhurbaşkanı bile bunu ifade etmiştir. Bununla beraber CHP olarak sadece bu davaların sürekli izleyicisi olmak yerine, halkın ıstırap duyduğu başka sorunlara da eğilmek zorunluğu ortadadır. Sabah gazetesi yazarı Mahmut Övür’ün de yer aldığı söz konusu yemekte söylenen de budur. Nitekim son aylarda tutuklu vekiller konusunun yanı sıra özellikle terördeki tırmanış, Suriye’de izlenen dış politika hatası, eğitim sisteminde yapılan hatalar gibi konulara da CHP odaklanmaya başlamıştır. Doğrusu da budur. Hatta bu arada belirtelim ki, hükümetin uyguladığı bu ekonomik model tıkanma noktasına gelmiştir. Bunun da daha belirgin biçimde vurgulanması gerekir. Yine bahsi geçen yemeğin ana konusu olarak anlattığım gibi Suriye konusunda ülke bir uçuruma sürüklenmiştir. 2) Denizli Milletvekilimiz İlhan Cihaner de son kurultayda hiçbir listede yer almamasına rağmen Parti Meclisine delerek girmesi, parti içinde son dönemde daha da duyarlık gösterilen ulusalcılık refleksine bağlanmalıdır. Parti tabanının çalışma arkadaşım Cihaner’i bu anlamda kendisine yakın gördüğü anlaşılmaktadır. 3) Milletvekili listeleri hazırlanırken bazı arkadaşların bu hükümetin tutuklu vekillerin dışarı çıkmasına müsaade etmeyeceği, bu davaların siyasi nitelikli olduğu ve çok büyük bir sıkıntı ile karşılaşabileceğimiz uyarıları da, ne yazık ki, haklı çıkmıştır. Ama bu ayıp parlamentoda çoğunluğu bulunan partiye ait değildir de, kime aittir? Konuya açıklık getirme fırsatı verdiği için yayın organınıza içtenlikle teşekkür ederim. Prof. Dr. Hurşit Güneş