9 vekile dokunulacak

Yeni Şafak Gazetesiʹnden Abdülkadir Selvi köşe yazısında yazdı. İşte o yazı: BDPʹye dokunulacak mı? Sorunun cevabını baştan vereyim. Başbakan Erdoğanʹın açıklamalarından, öyle anlaşılıyor. Şemdinliʹde PKK ile buluşan BDP milletvekillerine dokunulacak. Peki Ak Parti yöneticilerine bu yönde bir talimat verildi mi? Henüz verilmedi. Ama fikri hazırlık için bir çalışma yapıldı. Başbakan da değindi, bunun için bir Anayasa değişikliği gerekmiyor. O nedenle MHPʹnin, Anayasaʹnın 83.Maddesinde değişiklik önerisi gündemde değil. Ak Parti, terör suçları nedeniyle Anayasaʹnın 76 ve 83.Maddelerinin dokunulmazlığın kaldırılmasına engel olmadığı görüşünde. Anayasa-Adalet Karma Komisyonuʹndaki dokunulmazlık dosyaları gündeme alınacak. BDPʹliler hakkında 560 dosya var. Ama bu dosyaların raflardan indirilmesi söz konusu değil. Şemdinliʹde PKKʹlılarla buluşan Gülten Kışanak, Aysel Tuğluk, Ertuğrul Kürkçüʹnün de aralarında yer aldığı 9 milletvekiline dokunulacak. Şemdinli buluşmasıyla ilgili inceleme başlatan Van Cumhuriyet Başsavcılığıʹnın düzenleyeceği fezleke, jet hızıyla işleme konulursa, sürpriz olmasın. Peki BDPʹnin kapatılması gündeme gelebilir mi? Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal ile konuştuk. ʹBDPʹnin kapatılması ve BDP milletvekillerinin dokunulmazlıkları kaldırılarak cezaevine konulması gibi bir şey gündemimizde değilʹ dedi. PKKʹnın da bunu zorladığını söyledi. Çok önemli bir tespitti. Başbakan Erdoğan da partilerin kapatılmasına karşı olduğunu söylemişti. Mahir Ünalʹın açıklamasında bir de ʹAmaʹ var. O da şu: ʹŞemdinliʹde PKK ile buluşan BDPʹlilerin fezlekelerinin kaldırılması Meclis gündemine geldiğinde bir karar verilecekʹ Hükümette BDPʹlilerle PKKʹlıların buluşması konusunda farklı bilgiler olduğu izlenimi edindim. En azından bu buluşmanın PKK tarafından 2 gün önceden planlandığı gibi... BDP bu süreçte sorumluluk duygusuyla hareket etmedi. Ama içinden geçtiğimiz uluslararası konjonktür öylesine kritik ki, attığımız adım bizi 20 yıl önceye götürmemeli. O gün DEPʹlilerdi. Bugün BDPʹliler. Antepʹte bebeklerin katledildiği, PKKʹnın, bayrak dikmek için Şemdinliʹye saldırdığı bir sırada BDP milletvekillerinin teröristlerle buluşması, toplumu sarstı. Yetmedi. Selahattin Demirtaş, densizce, 400 kilometrelik alanın PKKʹnın kontrolünde olduğunu söyledi. Bu toplumda çok derin bir travmaya yol açtı. Zaten amaç da buydu. BDP milletvekilleri, Şemdinliʹye bunun için gönderildi. Ak Partiʹyi yeniden 2 Mart 1994 tuzağına çekmek için yem olarak kullanıldı. O nedenle örgüt strateji değiştirdi. Şimdi Ak Partiʹyi yanlış yapmaya zorluyor. Selahattin Demirtaşʹın sözlerini duyup, vücut kimyası bozulmayan kimse kalmadı. BDPʹlilerin o görüntülerini görüp, isyan etmeyen olmadı. Ancak ayranımızın kabardığı bir dönemde, Kürt sorununu derinden etkileyecek bir adım atmamalıyız. Serin zamanlarda, gelecek vizyonu perspektifinden bakarak hareket etmeliyiz. Bu milletvekillerinin dokunulmazlığını kaldırmayı bırakın, cezaevine atsak ne olacak? Asıl önemli olan bu çözüme mi hizmet edecek, yoksa tuzağa mı düşmüş olacağız?