deneme bonusu deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler youtube mp3 Bonusverensiteler.com deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş

KOCAELİʹNİN KOMÜNİSTİNDEN MAĞDUR AÇIKLAMASI

EKONOMİ (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 28.04.2012 - 14:16, Güncelleme: 03.09.2022 - 16:01
 

KOCAELİʹNİN KOMÜNİSTİNDEN MAĞDUR AÇIKLAMASI

‘’Biz mağdur değiliz, mağdur edebiyatı bizim değildir’’ ifadesini kullanan Tantan, şunları söyledi: ‘’Sermaye sistemi, her tıkanıklığında askeri-faşist darbelere sığınmıştır. Bu yüzden, her türlü darbenin asıl mağduru emekçi halktır. Çünkü, sonuçları itibarıyla, darbeler emekçi halkın sosyal, siyasal ve ekonomik olanaklarını daraltır. Onlar da yeterince örgütlü olmadıkları için bu sonucu kabullenmek durumunda kalır. Halka bu yaşatılırken, halkın çıkarlarını ve işçi sınıfı iktidarını savunanlara da, ölüm dahil her türlü bedel ödetilmeye çalışılır. Bu yüzden, biz asla mağduruz demedik, demeyiz. Çünkü, biz sistem karşısındayız, o yüzden sistemin uygulamaları neyse onun birebir muhataplarıyız.’’ Tantan, ‘’mağdur edebiyatı’’ yapanların kimliğine de dikkat çekerek şöyle devam etti: ‘’12 eylül faşist darbesi, küresel ekonomik modelin rahat hayata geçirilmesi için pürüz çıkarabilecek muhalif güçleri tasfiye etmesi gerekiyordu. Ama, bunu yaparken, kuracağı yeni sistemi savunacak ve yürütecek kadroları da eğitecekti. İşte o kadrolar, bugün Cumhurbaşkanlığı, Meclis Başkanlığı, Başbakanlık ve diğer makamlarda görevde. Kenarda köşede bekletildikleri için, bu bekleme sırasında biraz eziyet gördükleri için ve şimdi tasfiye etmenin son aşamasına geldikleri 1. Cumhuriyet’in genlerine uygun olmadıkları için karşılaştıkları durumları mağduruz diye kodluyorlar. Bunu da, halka duygu sömürüsü yaparak anlatıyorlar. Mağdurlar, çünkü iktidardalar. Mağdurlar, çünkü yeni sistemin kurucu meclisinde 10 yıldır istenilen yasaları çıkartıyorlar. Mağdurlar, çünkü, memleketin bütün kaynaklarını ellerinde tuttukları halde hiç üretmeyip sürekli tüketiyorlar. Sözde demokratlık adına da, devri sabık yaratır gibi davranıp, göstermelik davalarla mağduriyetlerin hesabını soracaklarını söylüyor ve toplumu bir kez daha kandırıyorlar. Ne yazık ki, bu yeni senaryoda, sözde solda duran bazı aktörler de yerini aldı. Yani, mağdurların çerçevesi genişledi. Biz, MAĞDUR DEĞİLİZ… Biz, sermaye düzeninin tüm temsilcilerinin sanık sandalyesine çıkartılacağı SOSYALİST TÜRKİYE’yi kurmanın mücadelesini daha kararlı biçimde sürdürüyoruz. O yüzden de diyoruz ki, ‘’İkinci Cumhuiyet ülkeyi karanlığın batağına sürükleyecektir. Tek yol, Üçüncü Cumhuriyet yani SOSYALİST CUMHURİYET……..’’ Bizim, kapitalizmin restorasyonu sürecinde, eskimiş malzemelerin atılmak için yaratılan yargı platformuna mağduruz edebiyatına sığınarak girmemiz beklenemez.’’
‘’Biz mağdur değiliz, mağdur edebiyatı bizim değildir’’ ifadesini kullanan Tantan, şunları söyledi: ‘’Sermaye sistemi, her tıkanıklığında askeri-faşist darbelere sığınmıştır. Bu yüzden, her türlü darbenin asıl mağduru emekçi halktır. Çünkü, sonuçları itibarıyla, darbeler emekçi halkın sosyal, siyasal ve ekonomik olanaklarını daraltır. Onlar da yeterince örgütlü olmadıkları için bu sonucu kabullenmek durumunda kalır. Halka bu yaşatılırken, halkın çıkarlarını ve işçi sınıfı iktidarını savunanlara da, ölüm dahil her türlü bedel ödetilmeye çalışılır. Bu yüzden, biz asla mağduruz demedik, demeyiz. Çünkü, biz sistem karşısındayız, o yüzden sistemin uygulamaları neyse onun birebir muhataplarıyız.’’ Tantan, ‘’mağdur edebiyatı’’ yapanların kimliğine de dikkat çekerek şöyle devam etti: ‘’12 eylül faşist darbesi, küresel ekonomik modelin rahat hayata geçirilmesi için pürüz çıkarabilecek muhalif güçleri tasfiye etmesi gerekiyordu. Ama, bunu yaparken, kuracağı yeni sistemi savunacak ve yürütecek kadroları da eğitecekti. İşte o kadrolar, bugün Cumhurbaşkanlığı, Meclis Başkanlığı, Başbakanlık ve diğer makamlarda görevde. Kenarda köşede bekletildikleri için, bu bekleme sırasında biraz eziyet gördükleri için ve şimdi tasfiye etmenin son aşamasına geldikleri 1. Cumhuriyet’in genlerine uygun olmadıkları için karşılaştıkları durumları mağduruz diye kodluyorlar. Bunu da, halka duygu sömürüsü yaparak anlatıyorlar. Mağdurlar, çünkü iktidardalar. Mağdurlar, çünkü yeni sistemin kurucu meclisinde 10 yıldır istenilen yasaları çıkartıyorlar. Mağdurlar, çünkü, memleketin bütün kaynaklarını ellerinde tuttukları halde hiç üretmeyip sürekli tüketiyorlar. Sözde demokratlık adına da, devri sabık yaratır gibi davranıp, göstermelik davalarla mağduriyetlerin hesabını soracaklarını söylüyor ve toplumu bir kez daha kandırıyorlar. Ne yazık ki, bu yeni senaryoda, sözde solda duran bazı aktörler de yerini aldı. Yani, mağdurların çerçevesi genişledi. Biz, MAĞDUR DEĞİLİZ… Biz, sermaye düzeninin tüm temsilcilerinin sanık sandalyesine çıkartılacağı SOSYALİST TÜRKİYE’yi kurmanın mücadelesini daha kararlı biçimde sürdürüyoruz. O yüzden de diyoruz ki, ‘’İkinci Cumhuiyet ülkeyi karanlığın batağına sürükleyecektir. Tek yol, Üçüncü Cumhuriyet yani SOSYALİST CUMHURİYET……..’’ Bizim, kapitalizmin restorasyonu sürecinde, eskimiş malzemelerin atılmak için yaratılan yargı platformuna mağduruz edebiyatına sığınarak girmemiz beklenemez.’’
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.