deneme bonusu deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler youtube mp3 Bonusverensiteler.com deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş

ALIP SAKLAMAYIN

EĞİTİM-KÜLTÜR (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 11.04.2012 - 08:38, Güncelleme: 03.09.2022 - 16:01
 

ALIP SAKLAMAYIN

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Türkiyeʹnin geçen yıl 118 bin başvuruyla Avrupaʹda en çok marka başvurusunun yapıldığı ülke olduğunu bildirdi.Bakan Ergün, Türk Patent Enstitüsü (TPE) konferans salonunda düzenlenen ʹʹHezarfen Medikal Ankara Projesiʹʹ tanıtım töreninde, Türkiyeʹnin çok başarılı bir ekonomik performans sergilediğini söyledi. Son 10 yıl içinde ülkenin üretim gücünün 230 milyar dolardan 772 milyar dolara çıktığını bildiren Ergün, şunları kaydetti: ʹʹTürkiye üretim kabiliyetini yaklaşık üç kat arttırarak, fert başına milli gelirini 3 bin dolar seviyesinden 10 bin 400 dolar seviyesine yükseltti. Türkiyeʹnin 10 yılda sergilediği bu performansı az sayıda ülke sergileyebiliyor. Türkiyeʹnin bu trendi dünyadaki birçok soruna rağmen devam edecektir. Çünkü, bunlar her zaman olacak işler değil. Yağmur yağarken kabını dolduracaksın, kabın tersse kabını dolduramasın. Bunu gelişmeleri kalıcı hale getirerek ülkemizi daha güzel yarınlara ulaştırmalıyız.ʹʹ Türkiyeʹnin 2023 hedefi olan dünyadaki 10 büyük ekonomi arasına girmesinin üretim kabiliyetinin geliştirilmesiyle mümkün olacağını dile getiren Ergün, ʹʹÇok üretmek kadar ne ürettiğiniz de önemli. Bundan dolayı bilime, teknolojiye, tasarıma ve markalaşmaya önem vermemiz gerekiyor. Ürettiğimiz ürünün içinde bilginin payı ne kadar olursa katma değeri de o kadar fazla oluyor. Her zaman bir ürüne başka bir ürün katarak değer üretmiş sayılmayız. Yapmamız gereken kattığımız şeyin bir bilginin, bir teknolojinin sonucu olması. Mesela 10 kabloyla yapılan 10 fonksiyonu, 2 kabloyla yapmayı başarıyorsak o zaman iyi bir şey katmışız demektirʹʹ diye konuştu. Bakan Ergün, dünyada bazı şirketlerin kazançlarının büyük kısmını fikri ve sınai mülkiyet haklarından elde ettiğine dikkati çekerek, Türkiyeʹnin bu alanda ilerlemesi ve teknoloji ile tasarım kapasitesini artırmasının gerekli olduğunu söyledi. ʹʹAlıp saklamayalım dünyaya açılalımʹʹ Türkiyeʹde tüm sınai mülkiyet başvurularının dünya ortalamasının üzerinde artış gösterdiğini bildiren Ergün, şöyle devam etti: ʹʹYerli patent başvuruları geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 16 artarken, yerli marka başvuruları yüzde 41 oranında artış gösterdi. Türkiye geçen yıl 118 bin başvuruyla Avrupaʹda en çok marka başvurusunun yapıldığı ülke oldu. Marka bilinci oluştu ama bu markaları alıp saklamamalıyız. Tescil ettirdiğimiz markamızla dünyaya açılmalıyız. Bu alanda daha ileriye gitmek için yasal düzenleme gerekiyorsa onu da yapabiliriz.ʹʹ Sektörleri patent, marka, tasarım, inovasyon ve Ar-Ge konusunda bir yere götürürken, pazarın da bu patentlerin ve ürünlerin kullanılması yönünde bir yere götürülmesi gerektiğini ifade eden Ergün, çok yönlü çalışmayı gerektiren bu alanda sektör ve alıcıları buluşturan çalışmaları da düzenlediklerini dile getirdi. Üniversiteleri de bu sürece yoğun olarak katmak istediklerini vurgulayan Ergün, ʹʹÜniversiteler bundan sonra girişimcilik ve yenilikçilik endeksine göre sıralanacak. Hangi üniversitenin daha çok patenti var, hangi üniversite daha çok girişimci yetiştiriyor- Bunun için üniversiteleri yarıştıracağız. KOBİʹler de üniversiteler ile işbirliği kurarak araştırma geliştirme işlerini ortak yapacak. Üniversiteler bünyesinde kurulacak Teknoloji Transfer Ofislerine patent lisanslama görevi de verilecek ve böylece patent geliri de elde etme imkanı olacakʹʹ diye konuştu.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Türkiyeʹnin geçen yıl 118 bin başvuruyla Avrupaʹda en çok marka başvurusunun yapıldığı ülke olduğunu bildirdi.Bakan Ergün, Türk Patent Enstitüsü (TPE) konferans salonunda düzenlenen ʹʹHezarfen Medikal Ankara Projesiʹʹ tanıtım töreninde, Türkiyeʹnin çok başarılı bir ekonomik performans sergilediğini söyledi. Son 10 yıl içinde ülkenin üretim gücünün 230 milyar dolardan 772 milyar dolara çıktığını bildiren Ergün, şunları kaydetti: ʹʹTürkiye üretim kabiliyetini yaklaşık üç kat arttırarak, fert başına milli gelirini 3 bin dolar seviyesinden 10 bin 400 dolar seviyesine yükseltti. Türkiyeʹnin 10 yılda sergilediği bu performansı az sayıda ülke sergileyebiliyor. Türkiyeʹnin bu trendi dünyadaki birçok soruna rağmen devam edecektir. Çünkü, bunlar her zaman olacak işler değil. Yağmur yağarken kabını dolduracaksın, kabın tersse kabını dolduramasın. Bunu gelişmeleri kalıcı hale getirerek ülkemizi daha güzel yarınlara ulaştırmalıyız.ʹʹ Türkiyeʹnin 2023 hedefi olan dünyadaki 10 büyük ekonomi arasına girmesinin üretim kabiliyetinin geliştirilmesiyle mümkün olacağını dile getiren Ergün, ʹʹÇok üretmek kadar ne ürettiğiniz de önemli. Bundan dolayı bilime, teknolojiye, tasarıma ve markalaşmaya önem vermemiz gerekiyor. Ürettiğimiz ürünün içinde bilginin payı ne kadar olursa katma değeri de o kadar fazla oluyor. Her zaman bir ürüne başka bir ürün katarak değer üretmiş sayılmayız. Yapmamız gereken kattığımız şeyin bir bilginin, bir teknolojinin sonucu olması. Mesela 10 kabloyla yapılan 10 fonksiyonu, 2 kabloyla yapmayı başarıyorsak o zaman iyi bir şey katmışız demektirʹʹ diye konuştu. Bakan Ergün, dünyada bazı şirketlerin kazançlarının büyük kısmını fikri ve sınai mülkiyet haklarından elde ettiğine dikkati çekerek, Türkiyeʹnin bu alanda ilerlemesi ve teknoloji ile tasarım kapasitesini artırmasının gerekli olduğunu söyledi. ʹʹAlıp saklamayalım dünyaya açılalımʹʹ Türkiyeʹde tüm sınai mülkiyet başvurularının dünya ortalamasının üzerinde artış gösterdiğini bildiren Ergün, şöyle devam etti: ʹʹYerli patent başvuruları geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 16 artarken, yerli marka başvuruları yüzde 41 oranında artış gösterdi. Türkiye geçen yıl 118 bin başvuruyla Avrupaʹda en çok marka başvurusunun yapıldığı ülke oldu. Marka bilinci oluştu ama bu markaları alıp saklamamalıyız. Tescil ettirdiğimiz markamızla dünyaya açılmalıyız. Bu alanda daha ileriye gitmek için yasal düzenleme gerekiyorsa onu da yapabiliriz.ʹʹ Sektörleri patent, marka, tasarım, inovasyon ve Ar-Ge konusunda bir yere götürürken, pazarın da bu patentlerin ve ürünlerin kullanılması yönünde bir yere götürülmesi gerektiğini ifade eden Ergün, çok yönlü çalışmayı gerektiren bu alanda sektör ve alıcıları buluşturan çalışmaları da düzenlediklerini dile getirdi. Üniversiteleri de bu sürece yoğun olarak katmak istediklerini vurgulayan Ergün, ʹʹÜniversiteler bundan sonra girişimcilik ve yenilikçilik endeksine göre sıralanacak. Hangi üniversitenin daha çok patenti var, hangi üniversite daha çok girişimci yetiştiriyor- Bunun için üniversiteleri yarıştıracağız. KOBİʹler de üniversiteler ile işbirliği kurarak araştırma geliştirme işlerini ortak yapacak. Üniversiteler bünyesinde kurulacak Teknoloji Transfer Ofislerine patent lisanslama görevi de verilecek ve böylece patent geliri de elde etme imkanı olacakʹʹ diye konuştu.
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.