deneme bonusu deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler youtube mp3 Bonusverensiteler.com deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş

SURİYEʹNİN DOSTLARI İSTANBULʹDA?

SPOR (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 02.04.2012 - 13:32, Güncelleme: 03.09.2022 - 16:01
 

SURİYEʹNİN DOSTLARI İSTANBULʹDA?

 İstanbul’da düzenlenen Suriye Halkının Dostları Grubu’nun toplantısı sonucunda Suriyeli muhalifler istediklerinin büyük bir bölümünü almayı başardı. Ancak muhalif grupların çatı kuruluşu Suriye Ulusal Konseyi’nin (SUK), Suriye halkının tek temsilcisi olarak tanınma isteği kabul edilmedi. İstanbul’da düzenlenen ve 80’den fazla ülke ile uluslararası kuruluşun temsilci gönderdiği toplantılara iki önemli konu damgasını vurdu. Bunlardan ilki BM-Arap Birliği Özel Temsilcisi Kofi Annan’ın hazırladığı ve Suriye’nin de kabul ettiği barış planının geleceği, diğeri de SUK’un meşru temsilci olarak kabul edilmesi. Bu toplantıya gelirken, Suriye’de muhalif gruplar arasındaki bölünmenin yarattığı hasarı uluslararası destekle aşmayı planlayan SUK, bu hedefine büyük oranda ulaştı. Sonuç bildirgesinin yazımı konusunda en fazla çaba harcanan 10’uncu maddesinde, “Dostlar Grubu, Suriye Ulusal Konseyi, tüm Suriyelilerin meşru temsilcilerinden birisi ve Suriye muhalefet gruplarının altında toplandığı şemsiye kuruluş olarak tanımıştır” denildi. Ayrıca SUK’un uluslararası toplumun muhaliflerle temasında “lider muhatap” olduğu vurgulandı. Bu ifadede en önemli kısım SUK’un “meşru temsilci” değil, “meşru temsilcilerden biri” olarak tanınmış olması. SUK, bu toplantıda Suriye halkının tek meşru temsilcisi olarak kabul edilmeyi hedefliyordu. Ancak bazı ülkelerin SUK’u tek temsilci olarak kabul etmesine itiraz etmesi üzerine sonuç bildirgesinde yukarıdaki gibi bir formül bulundu. Bununla birlikte diplomatik kaynaklar, 10’uncu maddenin “pratikte SUK’u tek temsilci” olarak görüldüğü anlamına geldiğine işaret ediyor. SUKʹun tek temsilci olarak tanınması, Esad rejiminin uluslararası alanda tüm meşruiyetini kaybettiği anlamına gelecek. MUHALEFETTE BÜTÜNLÜK SORUNU Suriye Ulusal Konseyi (SUK), Suriyeʹdeki muhalif hareketin en bilinen kuruluşu. Ancak Suriyeʹde farklı isimlerle, farklı kesimleri de temsil eden başka muhalif örgütlenmeler de mevcut. SUKʹun resmen Suriye halkının temsilcisi olarak tanımlanması meselesinde esas sıkıntı Suriye muhalefetinin parçalı bir yapıya sahip olmasından kaynaklanıyor. Ayrıca, SUKʹun Müslüman Kardeşler gibi İslami siyasi hareketlerin etkisi altında olması da SUKʹla ilgili bazı ülkelerin kaygılarını artıran bir diğer gelişme. MUHALEFET BİR ARAYA GETİRİLMEK İSTENİYOR İstanbul’daki temaslarda öne çıkan bir diğer gelişme de başta ABD olmak üzere bazı ülkelerin Suriyeli muhalifleri biraraya toplamak için gösterdikleri çaba oldu. ABD, SUKʹun kendisini daha şeffaf bir hale getirmesini ve azınlıkları da kapsayacak bir yapıya dönüşmeye açık olmasını istiyor. ABDʹli bir diplomat, toplantılar sırasında yaptığı değerlendirmede, Washingtonʹın Suriye muhalefetinin SUK dışında kalan kesimleriyle birlikte en azından "tüm vatandaşların ve tüm toplulukların haklarını koruyan özgür, demokratik ve çoğulcu bir Suriye vizyonunun" etrafında bir araya geleceğini umduğunu söyledi.  ANNAN İÇİN TAKVİM İstanbulʹdaki görüşmelerde BM Özel Temsilcisi Kofi Annanʹın hazırlamış olduğu ve Güvenlik Konseyiʹnin de desteklediği planla ilgili süreç de ele alınıyor. Erdoğan, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esadʹın askeri operasyonları sona erdirme sözünü tutmadığını ifade ederken, Clinton da benzer bir değerlendirme yaparak Esadʹa siyasi geçiş sürecini başlatma çağrısı yaptı. Annan planının masada olması da SUKʹun meşru temsilci olarak tanınmasını engelleyen bir diğer neden. Zira Batılı devletler Esad yönetiminin de kabul ettiği bir plana şans tanımak istiyor. Bu nedenle de İstanbulʹdan Annan planının uygulanması için bir son tarih yerine bir takvimin belirlenmesi yönünde bir görüş birliği çıktı. Fransa Dışişleri Bakanı Alain Juppé de Annanʹın yarın BM Güvenlik Konseyiʹnde yapacağı değerlendirmenin önümüzdeki döneme ilişkin netleşme sağlayacağını söyledi. MEŞRU MÜDAFAA İstanbul toplantısından muhalif gruplara silah yardımı yapmak için somut bir karar çıkmadı. Bununla birlikte Başbakan Tayyip Erdoğan’ın da açılış konuşmasında belirttiği gibi halkın kendini savunma hakkı sonuç bildirgesinde tanınmış oldu. Bildirgenin 12’nci maddesinde, “Grup, Suriye halkının kendini korumak için alacağı meşru önlemlere desteğini ifade eder” denildi. Ayrıca bir Yaptırım Çalışma Grubu kurulmasına ve Suriye rejimine yönelik yaptırımların bu grup üzerinden izlenmesine karar verildi. Bu grubun da ilk toplantısının Nisan ayında Fransa’da yapılması öngörülüyor.
 İstanbul’da düzenlenen Suriye Halkının Dostları Grubu’nun toplantısı sonucunda Suriyeli muhalifler istediklerinin büyük bir bölümünü almayı başardı. Ancak muhalif grupların çatı kuruluşu Suriye Ulusal Konseyi’nin (SUK), Suriye halkının tek temsilcisi olarak tanınma isteği kabul edilmedi. İstanbul’da düzenlenen ve 80’den fazla ülke ile uluslararası kuruluşun temsilci gönderdiği toplantılara iki önemli konu damgasını vurdu. Bunlardan ilki BM-Arap Birliği Özel Temsilcisi Kofi Annan’ın hazırladığı ve Suriye’nin de kabul ettiği barış planının geleceği, diğeri de SUK’un meşru temsilci olarak kabul edilmesi. Bu toplantıya gelirken, Suriye’de muhalif gruplar arasındaki bölünmenin yarattığı hasarı uluslararası destekle aşmayı planlayan SUK, bu hedefine büyük oranda ulaştı. Sonuç bildirgesinin yazımı konusunda en fazla çaba harcanan 10’uncu maddesinde, “Dostlar Grubu, Suriye Ulusal Konseyi, tüm Suriyelilerin meşru temsilcilerinden birisi ve Suriye muhalefet gruplarının altında toplandığı şemsiye kuruluş olarak tanımıştır” denildi. Ayrıca SUK’un uluslararası toplumun muhaliflerle temasında “lider muhatap” olduğu vurgulandı. Bu ifadede en önemli kısım SUK’un “meşru temsilci” değil, “meşru temsilcilerden biri” olarak tanınmış olması. SUK, bu toplantıda Suriye halkının tek meşru temsilcisi olarak kabul edilmeyi hedefliyordu. Ancak bazı ülkelerin SUK’u tek temsilci olarak kabul etmesine itiraz etmesi üzerine sonuç bildirgesinde yukarıdaki gibi bir formül bulundu. Bununla birlikte diplomatik kaynaklar, 10’uncu maddenin “pratikte SUK’u tek temsilci” olarak görüldüğü anlamına geldiğine işaret ediyor. SUKʹun tek temsilci olarak tanınması, Esad rejiminin uluslararası alanda tüm meşruiyetini kaybettiği anlamına gelecek. MUHALEFETTE BÜTÜNLÜK SORUNU Suriye Ulusal Konseyi (SUK), Suriyeʹdeki muhalif hareketin en bilinen kuruluşu. Ancak Suriyeʹde farklı isimlerle, farklı kesimleri de temsil eden başka muhalif örgütlenmeler de mevcut. SUKʹun resmen Suriye halkının temsilcisi olarak tanımlanması meselesinde esas sıkıntı Suriye muhalefetinin parçalı bir yapıya sahip olmasından kaynaklanıyor. Ayrıca, SUKʹun Müslüman Kardeşler gibi İslami siyasi hareketlerin etkisi altında olması da SUKʹla ilgili bazı ülkelerin kaygılarını artıran bir diğer gelişme. MUHALEFET BİR ARAYA GETİRİLMEK İSTENİYOR İstanbul’daki temaslarda öne çıkan bir diğer gelişme de başta ABD olmak üzere bazı ülkelerin Suriyeli muhalifleri biraraya toplamak için gösterdikleri çaba oldu. ABD, SUKʹun kendisini daha şeffaf bir hale getirmesini ve azınlıkları da kapsayacak bir yapıya dönüşmeye açık olmasını istiyor. ABDʹli bir diplomat, toplantılar sırasında yaptığı değerlendirmede, Washingtonʹın Suriye muhalefetinin SUK dışında kalan kesimleriyle birlikte en azından "tüm vatandaşların ve tüm toplulukların haklarını koruyan özgür, demokratik ve çoğulcu bir Suriye vizyonunun" etrafında bir araya geleceğini umduğunu söyledi.  ANNAN İÇİN TAKVİM İstanbulʹdaki görüşmelerde BM Özel Temsilcisi Kofi Annanʹın hazırlamış olduğu ve Güvenlik Konseyiʹnin de desteklediği planla ilgili süreç de ele alınıyor. Erdoğan, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esadʹın askeri operasyonları sona erdirme sözünü tutmadığını ifade ederken, Clinton da benzer bir değerlendirme yaparak Esadʹa siyasi geçiş sürecini başlatma çağrısı yaptı. Annan planının masada olması da SUKʹun meşru temsilci olarak tanınmasını engelleyen bir diğer neden. Zira Batılı devletler Esad yönetiminin de kabul ettiği bir plana şans tanımak istiyor. Bu nedenle de İstanbulʹdan Annan planının uygulanması için bir son tarih yerine bir takvimin belirlenmesi yönünde bir görüş birliği çıktı. Fransa Dışişleri Bakanı Alain Juppé de Annanʹın yarın BM Güvenlik Konseyiʹnde yapacağı değerlendirmenin önümüzdeki döneme ilişkin netleşme sağlayacağını söyledi. MEŞRU MÜDAFAA İstanbul toplantısından muhalif gruplara silah yardımı yapmak için somut bir karar çıkmadı. Bununla birlikte Başbakan Tayyip Erdoğan’ın da açılış konuşmasında belirttiği gibi halkın kendini savunma hakkı sonuç bildirgesinde tanınmış oldu. Bildirgenin 12’nci maddesinde, “Grup, Suriye halkının kendini korumak için alacağı meşru önlemlere desteğini ifade eder” denildi. Ayrıca bir Yaptırım Çalışma Grubu kurulmasına ve Suriye rejimine yönelik yaptırımların bu grup üzerinden izlenmesine karar verildi. Bu grubun da ilk toplantısının Nisan ayında Fransa’da yapılması öngörülüyor.
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.