deneme bonusu deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler youtube mp3 Bonusverensiteler.com deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş

AKPʹLİ VEKİL FENA YAKALANDI

(İHA) - İhlas Haber Ajansı | 05.03.2012 - 15:54, Güncelleme: 03.09.2022 - 16:01
 

AKPʹLİ VEKİL FENA YAKALANDI

ŞAMİL TAYYARʹIN HELİN AVŞAR POZLARI-FOTO GALERİ Tayyar, hakkında istenen 100 yıllık hapis ve 1 milyonluk para cezasına gönderme yaparak kelepçe ile poz verdi. İşte Tayyar’ın Helin Avşar kendisini kelepçeledikten sonra sorulara verdiği yanıtlar... * Hakkınızda açılan kaç dava var? Dava sayısını tam olarak bilmiyorum, ucunu kaçırdım. İstanbul ve Ankara’da devam eden davalarım var. Ortalama 40 civarında. 3 davadan toplam 50 ay hapis cezası aldım. Devam eden davalarda hakkımda istenen ceza miktarı 100 yılı buluyor, tazminat tutarı ise eski parayla 1 trilyonu geçti. * Olanları nasıl yorumluyorsunuz? Ergenekon’un canını yaktığım için benimle uğraşmaları bir yerde normal. Harmana girerseniz dirgen uçlarına hazırlıklı olmanız gerekir. Beni yıldırmak, korkutmak, bezdirmek, söylediklerimi itibarsızlaştırmak için her yolu deniyorlar, bunlardan biri de davalar. Burada üzücü olan, bir kısım yargının da Ergenekon’un dümen suyunda sörf yapmaya çalışması. Hakkımdaki her suç duyurusunun davaya dönüştürülmesinin, davalarda kasıtlı kararlar verilmesinin çok özel anlamı olduğunu düşünüyorum. STAR’DAN BAŞKA YERDE YAZMAYI DÜŞÜNMÜYORUM * Yazılarınıza ne zaman başlayacaksınız? Durum değerlendirmesi yapıyorum, henüz dönüş takvimi üzerinde karar vermedim. Amacım, etrafımdaki yargı kuşatmasına tepki gösterip sorunu tartışmaya açmaktı. Sonuç da verdi. AB yakından ilgilenmeye başladı. Brüksel’den aradılar. Hükümet, sorunun ciddiyetini daha iyi kavramaya başladı. Adalet Bakanı ve AK Parti Grubu, basın özgürlüğü alanını genişleten çalışmalara hız verdi. Yeniden yazmaya karar verdiğimde tabii ki bu adres Star olur. Başka yerde yazmayı şimdilik düşünmüyorum. * Bahsettiğiniz yargı kuşatması sadece size mi uygulanıyor? Tabii ki sadece şahsıma yönelik değil. Ergenekon sürecinde haber yapan tüm yazar ve gazeteciler aynı baskıyı hissediyor. 5 bin civarında soruşturma açılıp bunların yaklaşık 3 bininin davaya dönüştüğünü dikkate alırsanız, sorunun çap büyüklüğü ortaya çıkar. Susurluk sürecinde sessiz kalan yargı, Ergenekon’da aslan kesildi. Bu tavır değişikliğinde, sanıkların önemli kısmının asker kökenli ve ideolojik olarak siyasi yelpazenin solunda yer almasının etkili olduğunu düşünüyorum. * “Hükümet benden korkuyor olabilir” demişsiniz. Korkma ifadesini bazı bakanlar için söyledim. Bunların bir kısmı, benimle diyalog kurarlarsa, yazdıklarımdan dolayı töhmet altında kalabileceklerini düşünmüş olabilir. Veya yarın şartlar değişir, çark tersine dönerse hesap vermekten korkmuş olabilir. Kim bilir, telefonlarının dinlenmesi ihtimalinden ürkmüş olabilir. Ya da Ergenekon’un yaydığı korku ikliminden nem kapmış olabilir. Peki neden söyleme ihtiyacı duydum? Yazar, temsilci ve muhabir fark etmeksizin her telefona çıkanlar, sizden kaçıyorsa mutlaka özel bir sebebi olmalıdır. * Ortaya çıkan birçok darbe planı AKP’nin başarısı mı? * Ortaya çıkan birçok darbe planı AKP’nin başarısı mı?Olup bitenleri yakından izlediğimizde, AK Parti’nin aslında darbe girişimlerini çok daha önce, işbaşına geldikleri ilk dönemlerde fark ettiğini, ancak mücadele için zamana yaydıklarını anlıyoruz. Hükümet, gerçek manada iktidar olunca, daha güçlü bir şekilde siyasi irade koymaya başladı. 8 yılda yaklaşık 50 bin şahıs çete üyesi oldukları gerekçesiyle yargı önüne çıkarıldı, bunların önemli kısmı tutuklandı. Bu altyapı oluşturulmasaydı, Ergenekon ve Balyoz gibi gelişen dava süreçleri daha işin başında akamete uğrayabilirdi. Çetelerle mücadele konusunda AK Parti’nin başarılı olduğu ifade edilebilir Köşesini kadın tavlamak için kullananları ciddiye almıyorum * Ahmet Hakan gibi bazı yazarlar 1999’da DSP adaylığınızı 28 Şubat yandaşlığı olarak gösterdi, ne diyorsunuz? O günleri hatırlayın, DSP sivil siyaseti temsil eden, muhafazakâr kesimin hukukunu arayan, toplumsal değerlerle barışık bir partiydi. Ergenekon’a methiyeler düzenlerin, meşru ve Ergenekon’un hedefindeki Ecevit başkanlığında siyaset girişimini yaftalamaları abesle iştigaldir. Ayrıca, köşesini kadın tavlamak için kullananları ciddiye almıyorum. Hele Ergenekon yalakası devşirmeleri hiç... ** Ergenekon sonrası Mehmet Haberal’ı bir AKP’li bakanın ziyaret ettiğini söylediniz. Kimdir bu bakan? Mehmet Haberal da Bedrettin Dalan gibi güçlü bir karakterdir. Kuddusi Okkır’ın cezaevinde hayatını kaybettiğini düşünürseniz, Haberal’ın bir gün bile cezaevine sokulamaması, onun gücüdür. Haberal’ı tahliye etmedikleri için 9 yargıca tazminat cezası verilmesini, Cumhurbaşkanı’nın sağlık durumunu yakından takip etmesini, bir bakanın ziyaretini de bu hesaba ekleyin. Efendim kim bu bakan? Zamanı gelince açıklarım, ama Cemil Çiçek değil, demokrat geçinen biri. Efendim insani bir tavır olamaz mı? Olabilir. Diğer hasta sanıklarla neden ilgilenmiyorsunuz? Kanımca Haberal, şu anda Ergenekon sanıkları içinde en imtiyazlı olanıdır. Sağlık koşulları hastanede kalmasını gerektiriyorsa, mümkündür, o zaman aynı hassasiyetin benzer durumdaki tüm Ergenekon sanıkları için gösterilmesi gerekir. Sadece külfette değil nimette de adaletin sağlanması zorunludur. * “Ergenekon’u destekleyen hükümet üyeleri var’’ tezi ne kadar gerçeği yansıtıyor? Bu ifade tam olarak öyle değil. Bazı milletvekilleri gibi bazı bakanlar da Ergenekon’un yaydığı korku ikliminden etkilenmiş olabilir, etliye sütlüye dokunmadan hükümetteki görevini tamamlayıp emeklilik hesabı içine girebilir, böyle bir ihtimale dikkat çektim. Yakın tarihte Abdüllatif Şener bunun en somut örneğidir. Böyle bir havadan etkilenme ihtimalini yüksek görüyorum. Yukarıdaki ifadeden bağımsız olarak belirtmem gerekirse, mesela Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, neredeyse 24 saat karargâhın içinde, hükümet üyesi değilmiş gibi, varlığı yokluğu belli değil. * AKP ile medya arasındaki ilişki nasıl sonuçlanacak? Hangi taraf kazanacak, hangi taraf kaybedecek? AK Parti iktidarı döneminde ciddi bir medya sorunu yaşandığı malumdur. Ancak sorunun tek kaynağı olarak iktidarı görürseniz, sağlıklı sonuca varamazsınız. Şunu kabul etmek gerekir, düne kadar medya, kendini birinci kuvvet olarak görüyordu, şimdi 4. kuvvet olduğunu görmeye başladı ancak henüz tam olarak sindirebilmiş değildir. Bu sindirim sorunu aşılırsa ilişkilerin büyük ölçüde düzeleceğini düşünüyorum. Kalıcı çözüm ise devletin ekonomideki payının azalmasıyla mümkün olacaktır. İktidar ihale dağıtır pozisyondan çekilmedikçe birer ticari işletme olan medya kuruluşlarıyla arasındaki ilişkinin sağlıklı bir zeminde yürümesi çok zordur. Gördüğüm kadarıyla Doğan Medya Grubu, tüm gelecek hesaplarını genel seçime endekslemiş durumda. AK Parti giderse rahat nefes alacaklarını, vergi sorununu çözeceklerini düşünüyorlar. Seçime doğru CHP ve MHP lehine ciddi yığınak yapabilirler.Helin AVŞAR / GAZETE HABERTÜRK
ŞAMİL TAYYARʹIN HELİN AVŞAR POZLARI-FOTO GALERİ Tayyar, hakkında istenen 100 yıllık hapis ve 1 milyonluk para cezasına gönderme yaparak kelepçe ile poz verdi. İşte Tayyar’ın Helin Avşar kendisini kelepçeledikten sonra sorulara verdiği yanıtlar... * Hakkınızda açılan kaç dava var? Dava sayısını tam olarak bilmiyorum, ucunu kaçırdım. İstanbul ve Ankara’da devam eden davalarım var. Ortalama 40 civarında. 3 davadan toplam 50 ay hapis cezası aldım. Devam eden davalarda hakkımda istenen ceza miktarı 100 yılı buluyor, tazminat tutarı ise eski parayla 1 trilyonu geçti. * Olanları nasıl yorumluyorsunuz? Ergenekon’un canını yaktığım için benimle uğraşmaları bir yerde normal. Harmana girerseniz dirgen uçlarına hazırlıklı olmanız gerekir. Beni yıldırmak, korkutmak, bezdirmek, söylediklerimi itibarsızlaştırmak için her yolu deniyorlar, bunlardan biri de davalar. Burada üzücü olan, bir kısım yargının da Ergenekon’un dümen suyunda sörf yapmaya çalışması. Hakkımdaki her suç duyurusunun davaya dönüştürülmesinin, davalarda kasıtlı kararlar verilmesinin çok özel anlamı olduğunu düşünüyorum. STAR’DAN BAŞKA YERDE YAZMAYI DÜŞÜNMÜYORUM * Yazılarınıza ne zaman başlayacaksınız? Durum değerlendirmesi yapıyorum, henüz dönüş takvimi üzerinde karar vermedim. Amacım, etrafımdaki yargı kuşatmasına tepki gösterip sorunu tartışmaya açmaktı. Sonuç da verdi. AB yakından ilgilenmeye başladı. Brüksel’den aradılar. Hükümet, sorunun ciddiyetini daha iyi kavramaya başladı. Adalet Bakanı ve AK Parti Grubu, basın özgürlüğü alanını genişleten çalışmalara hız verdi. Yeniden yazmaya karar verdiğimde tabii ki bu adres Star olur. Başka yerde yazmayı şimdilik düşünmüyorum. * Bahsettiğiniz yargı kuşatması sadece size mi uygulanıyor? Tabii ki sadece şahsıma yönelik değil. Ergenekon sürecinde haber yapan tüm yazar ve gazeteciler aynı baskıyı hissediyor. 5 bin civarında soruşturma açılıp bunların yaklaşık 3 bininin davaya dönüştüğünü dikkate alırsanız, sorunun çap büyüklüğü ortaya çıkar. Susurluk sürecinde sessiz kalan yargı, Ergenekon’da aslan kesildi. Bu tavır değişikliğinde, sanıkların önemli kısmının asker kökenli ve ideolojik olarak siyasi yelpazenin solunda yer almasının etkili olduğunu düşünüyorum. * “Hükümet benden korkuyor olabilir” demişsiniz. Korkma ifadesini bazı bakanlar için söyledim. Bunların bir kısmı, benimle diyalog kurarlarsa, yazdıklarımdan dolayı töhmet altında kalabileceklerini düşünmüş olabilir. Veya yarın şartlar değişir, çark tersine dönerse hesap vermekten korkmuş olabilir. Kim bilir, telefonlarının dinlenmesi ihtimalinden ürkmüş olabilir. Ya da Ergenekon’un yaydığı korku ikliminden nem kapmış olabilir. Peki neden söyleme ihtiyacı duydum? Yazar, temsilci ve muhabir fark etmeksizin her telefona çıkanlar, sizden kaçıyorsa mutlaka özel bir sebebi olmalıdır. * Ortaya çıkan birçok darbe planı AKP’nin başarısı mı? * Ortaya çıkan birçok darbe planı AKP’nin başarısı mı?Olup bitenleri yakından izlediğimizde, AK Parti’nin aslında darbe girişimlerini çok daha önce, işbaşına geldikleri ilk dönemlerde fark ettiğini, ancak mücadele için zamana yaydıklarını anlıyoruz. Hükümet, gerçek manada iktidar olunca, daha güçlü bir şekilde siyasi irade koymaya başladı. 8 yılda yaklaşık 50 bin şahıs çete üyesi oldukları gerekçesiyle yargı önüne çıkarıldı, bunların önemli kısmı tutuklandı. Bu altyapı oluşturulmasaydı, Ergenekon ve Balyoz gibi gelişen dava süreçleri daha işin başında akamete uğrayabilirdi. Çetelerle mücadele konusunda AK Parti’nin başarılı olduğu ifade edilebilir Köşesini kadın tavlamak için kullananları ciddiye almıyorum * Ahmet Hakan gibi bazı yazarlar 1999’da DSP adaylığınızı 28 Şubat yandaşlığı olarak gösterdi, ne diyorsunuz? O günleri hatırlayın, DSP sivil siyaseti temsil eden, muhafazakâr kesimin hukukunu arayan, toplumsal değerlerle barışık bir partiydi. Ergenekon’a methiyeler düzenlerin, meşru ve Ergenekon’un hedefindeki Ecevit başkanlığında siyaset girişimini yaftalamaları abesle iştigaldir. Ayrıca, köşesini kadın tavlamak için kullananları ciddiye almıyorum. Hele Ergenekon yalakası devşirmeleri hiç... ** Ergenekon sonrası Mehmet Haberal’ı bir AKP’li bakanın ziyaret ettiğini söylediniz. Kimdir bu bakan? Mehmet Haberal da Bedrettin Dalan gibi güçlü bir karakterdir. Kuddusi Okkır’ın cezaevinde hayatını kaybettiğini düşünürseniz, Haberal’ın bir gün bile cezaevine sokulamaması, onun gücüdür. Haberal’ı tahliye etmedikleri için 9 yargıca tazminat cezası verilmesini, Cumhurbaşkanı’nın sağlık durumunu yakından takip etmesini, bir bakanın ziyaretini de bu hesaba ekleyin. Efendim kim bu bakan? Zamanı gelince açıklarım, ama Cemil Çiçek değil, demokrat geçinen biri. Efendim insani bir tavır olamaz mı? Olabilir. Diğer hasta sanıklarla neden ilgilenmiyorsunuz? Kanımca Haberal, şu anda Ergenekon sanıkları içinde en imtiyazlı olanıdır. Sağlık koşulları hastanede kalmasını gerektiriyorsa, mümkündür, o zaman aynı hassasiyetin benzer durumdaki tüm Ergenekon sanıkları için gösterilmesi gerekir. Sadece külfette değil nimette de adaletin sağlanması zorunludur. * “Ergenekon’u destekleyen hükümet üyeleri var’’ tezi ne kadar gerçeği yansıtıyor? Bu ifade tam olarak öyle değil. Bazı milletvekilleri gibi bazı bakanlar da Ergenekon’un yaydığı korku ikliminden etkilenmiş olabilir, etliye sütlüye dokunmadan hükümetteki görevini tamamlayıp emeklilik hesabı içine girebilir, böyle bir ihtimale dikkat çektim. Yakın tarihte Abdüllatif Şener bunun en somut örneğidir. Böyle bir havadan etkilenme ihtimalini yüksek görüyorum. Yukarıdaki ifadeden bağımsız olarak belirtmem gerekirse, mesela Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, neredeyse 24 saat karargâhın içinde, hükümet üyesi değilmiş gibi, varlığı yokluğu belli değil. * AKP ile medya arasındaki ilişki nasıl sonuçlanacak? Hangi taraf kazanacak, hangi taraf kaybedecek? AK Parti iktidarı döneminde ciddi bir medya sorunu yaşandığı malumdur. Ancak sorunun tek kaynağı olarak iktidarı görürseniz, sağlıklı sonuca varamazsınız. Şunu kabul etmek gerekir, düne kadar medya, kendini birinci kuvvet olarak görüyordu, şimdi 4. kuvvet olduğunu görmeye başladı ancak henüz tam olarak sindirebilmiş değildir. Bu sindirim sorunu aşılırsa ilişkilerin büyük ölçüde düzeleceğini düşünüyorum. Kalıcı çözüm ise devletin ekonomideki payının azalmasıyla mümkün olacaktır. İktidar ihale dağıtır pozisyondan çekilmedikçe birer ticari işletme olan medya kuruluşlarıyla arasındaki ilişkinin sağlıklı bir zeminde yürümesi çok zordur. Gördüğüm kadarıyla Doğan Medya Grubu, tüm gelecek hesaplarını genel seçime endekslemiş durumda. AK Parti giderse rahat nefes alacaklarını, vergi sorununu çözeceklerini düşünüyorlar. Seçime doğru CHP ve MHP lehine ciddi yığınak yapabilirler.Helin AVŞAR / GAZETE HABERTÜRK
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.