deneme bonusu deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler youtube mp3 Bonusverensiteler.com deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş

ʹTürkiyeʹyi terk etmek lazım!ʹ

EKONOMİ (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 06.02.2012 - 17:36, Güncelleme: 03.09.2022 - 16:01
 

ʹTürkiyeʹyi terk etmek lazım!ʹ

İşte Temelkuranʹın öne çıkan o açıklamaları: - Habertürk Gazetesiʹnden ayrıldıktan sonra pek konuşmamayı seçtiniz ama geçen hafta Ciner Medya Grubu Başkanı Kenan Tekdağ ayrılmanızla ilgili açıklama yaptı. Tunusʹa yerleşmişsiniz... Tunusʹa yerleşmedim ve bunu herkes biliyor. Türkiyeʹyi terk etmedim sadece daha önce de yaptığım gibi kitap yazmak için biraz uzaklara gitmem gerekiyordu. Beyrut son zamanlarda bir Türk ili haline geldiği için çok rahat edemiyorum, o yüzden Tunusʹa gitmeye karar verdim. Bir de her ne kadar Türkiyeʹde çok aşağılanarak bakılsa da ʹArap Baharıʹ diye bir şey var. Gelecekten umutlu olan ve birbirine inanan, birbirini seven insanların arasında olmak istedim. Bu ülkede yaşanan siyasal çalkantı ve sosyal dönüşüm kişisel hayatlarımızı çok kötü etkiliyor; hakikaten herkesin asabı ve ayarları bozuk. Birbirinin boğazını sıkmak ve gözünü oymaktansa beraber ne yapabiliriz duygusunu yaşayan insanların arasında olmak istedim. Mısırʹda, Beyrutʹta, Tunusʹta arkadaşlarım var, oraları artık yapancı bir ülke gibi değil. SOSYAL MEDYADAKİ KONUMLANMAM RAHATSIZ EDİCİ OLABİLİR - Peki, kurumsal açıklamayı biliyoruz, sizin cephenizde neler yaşandı? Bu konuyla ilgili yeterince konuştum ama şunu söylemeliyim ki Kenan Bey doğru söylemiş, sosyal medyadaki konumlanmam rahatsız edici olabilirdi. - Nedir o konumunuz? Tutuklu gazetecilerin davasıdır, Uludere katliamıdır... Sosyal medyadaki pozisyonum budur; dolayısıyla doğru söylemiş... - Sosyal medyadaki daha muhalif tutumunuz mu sizi işsiz bıraktı? Böyle anlatırsam bu sadece benim meselem olur; hiçbir zaman öyle anlatmadım ama öyle anlaşılıyor... Nasıl gazeteciler görmek istiyorlar, bunu televizyonlarda açıkça görüyoruz. Kaç gazeteci şu anda işsiz, kaç televizyoncu program yapamıyor? Sanıyorum tutuklu ve işsiz olan gazeteciler bir gazete veya bir televizyon yapsa bayağı bir reyting ve tiraj alırız. Dolayısıyla sadece benim değil birçok arkadaşımın daha muhalif değil, daha sert değil, daha keskin değil yapması gereken işleri yaptığı için işsiz kaldığını, tutuklandığını düşünüyorum. BELKİ DE EN İYİSİ TÜRKİYEʹYİ TERK ETMEK - Sizin durduğunuz nokta da özellikle son dönemde çok tartışıldı. Meslektaşlarınızdan gelen eleştirilere bakınca ben de hata yaptım diyor musunuz? Belki ben de yanlış yapmışımdır ama büyük oranda bu iletişim üslubu yerleşti. Bu gerekçesiz suçlamalar, fazla konforlu hakaretler ve okumadan, bilmeden insanı bir pozisyona oturtmak çok yaygınlaştı. İnternet, çok kayda değer olmayan şeyleri çok kayda değer hale getirdi. Ama Türkiyeʹde bir nefret salgını var; kurban olarak kimi ellerine geçirirlerse... Biri işsiz kalınca ya da tutuklanınca kendini tutamayıp gazetedeki köşenden ne kadar sevindiğini ilan etmek yoktu eskiden, bu ayıptı. Seviniyorsan da gizli gizli sevinirsin. Bu nefretin meşrulaşması yeni. Çok üzüldüğüm zamanlar oldu ama artık üzülmenin de ötesinde biraz dışına çıkıp bakınca tuhaflığı görebiliyorum. Twitterʹı, insanları suçlamak için kullanan gazeteciler, Araplar devrim falan yapmadı diyor ya, bu bana çok komik geliyor. Çünkü o adamlar, bu twitterʹla ya da facebookʹla bir ayaklanma başlattılar. Birileri benimle ilgili bir yazı yazıyor, bakıyorum gazeteciler bunu kendi aralarında döndürüyorlar. Bunları ciddiye alamıyorum ama gel gör ki hakikaten ciddiye alınmayacak çok şey, çok ciddiymiş gibi yansıtılmaya başlandı, bir tiyatronun içinde kaldık. Bu sadece beni değil bunu yapanları da yakar. Belki de en iyisi Türkiyeʹyi terk etmektir.
İşte Temelkuranʹın öne çıkan o açıklamaları: - Habertürk Gazetesiʹnden ayrıldıktan sonra pek konuşmamayı seçtiniz ama geçen hafta Ciner Medya Grubu Başkanı Kenan Tekdağ ayrılmanızla ilgili açıklama yaptı. Tunusʹa yerleşmişsiniz... Tunusʹa yerleşmedim ve bunu herkes biliyor. Türkiyeʹyi terk etmedim sadece daha önce de yaptığım gibi kitap yazmak için biraz uzaklara gitmem gerekiyordu. Beyrut son zamanlarda bir Türk ili haline geldiği için çok rahat edemiyorum, o yüzden Tunusʹa gitmeye karar verdim. Bir de her ne kadar Türkiyeʹde çok aşağılanarak bakılsa da ʹArap Baharıʹ diye bir şey var. Gelecekten umutlu olan ve birbirine inanan, birbirini seven insanların arasında olmak istedim. Bu ülkede yaşanan siyasal çalkantı ve sosyal dönüşüm kişisel hayatlarımızı çok kötü etkiliyor; hakikaten herkesin asabı ve ayarları bozuk. Birbirinin boğazını sıkmak ve gözünü oymaktansa beraber ne yapabiliriz duygusunu yaşayan insanların arasında olmak istedim. Mısırʹda, Beyrutʹta, Tunusʹta arkadaşlarım var, oraları artık yapancı bir ülke gibi değil. SOSYAL MEDYADAKİ KONUMLANMAM RAHATSIZ EDİCİ OLABİLİR - Peki, kurumsal açıklamayı biliyoruz, sizin cephenizde neler yaşandı? Bu konuyla ilgili yeterince konuştum ama şunu söylemeliyim ki Kenan Bey doğru söylemiş, sosyal medyadaki konumlanmam rahatsız edici olabilirdi. - Nedir o konumunuz? Tutuklu gazetecilerin davasıdır, Uludere katliamıdır... Sosyal medyadaki pozisyonum budur; dolayısıyla doğru söylemiş... - Sosyal medyadaki daha muhalif tutumunuz mu sizi işsiz bıraktı? Böyle anlatırsam bu sadece benim meselem olur; hiçbir zaman öyle anlatmadım ama öyle anlaşılıyor... Nasıl gazeteciler görmek istiyorlar, bunu televizyonlarda açıkça görüyoruz. Kaç gazeteci şu anda işsiz, kaç televizyoncu program yapamıyor? Sanıyorum tutuklu ve işsiz olan gazeteciler bir gazete veya bir televizyon yapsa bayağı bir reyting ve tiraj alırız. Dolayısıyla sadece benim değil birçok arkadaşımın daha muhalif değil, daha sert değil, daha keskin değil yapması gereken işleri yaptığı için işsiz kaldığını, tutuklandığını düşünüyorum. BELKİ DE EN İYİSİ TÜRKİYEʹYİ TERK ETMEK - Sizin durduğunuz nokta da özellikle son dönemde çok tartışıldı. Meslektaşlarınızdan gelen eleştirilere bakınca ben de hata yaptım diyor musunuz? Belki ben de yanlış yapmışımdır ama büyük oranda bu iletişim üslubu yerleşti. Bu gerekçesiz suçlamalar, fazla konforlu hakaretler ve okumadan, bilmeden insanı bir pozisyona oturtmak çok yaygınlaştı. İnternet, çok kayda değer olmayan şeyleri çok kayda değer hale getirdi. Ama Türkiyeʹde bir nefret salgını var; kurban olarak kimi ellerine geçirirlerse... Biri işsiz kalınca ya da tutuklanınca kendini tutamayıp gazetedeki köşenden ne kadar sevindiğini ilan etmek yoktu eskiden, bu ayıptı. Seviniyorsan da gizli gizli sevinirsin. Bu nefretin meşrulaşması yeni. Çok üzüldüğüm zamanlar oldu ama artık üzülmenin de ötesinde biraz dışına çıkıp bakınca tuhaflığı görebiliyorum. Twitterʹı, insanları suçlamak için kullanan gazeteciler, Araplar devrim falan yapmadı diyor ya, bu bana çok komik geliyor. Çünkü o adamlar, bu twitterʹla ya da facebookʹla bir ayaklanma başlattılar. Birileri benimle ilgili bir yazı yazıyor, bakıyorum gazeteciler bunu kendi aralarında döndürüyorlar. Bunları ciddiye alamıyorum ama gel gör ki hakikaten ciddiye alınmayacak çok şey, çok ciddiymiş gibi yansıtılmaya başlandı, bir tiyatronun içinde kaldık. Bu sadece beni değil bunu yapanları da yakar. Belki de en iyisi Türkiyeʹyi terk etmektir.
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.