deneme bonusu deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler youtube mp3 Bonusverensiteler.com deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş

AKPʹLİ VEKİL RESMEN ÖZÜR DİLEDİ

SPOR (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 18.01.2012 - 13:22, Güncelleme: 03.09.2022 - 16:01
 

AKPʹLİ VEKİL RESMEN ÖZÜR DİLEDİ

T24ʹden Hazal Özvarış, Ermeni meselesiyle yüzleşmede yeni bir sürece mi giriliyor, sorusuna yanıt aramak için AKPʹnin kurucu üyelerinden Uçma’ya sordu: 1915’te ne oldu? Yaşananları nasıl adlandırıyor? Ermenilere mülkleri geri verilebilir mi? Başbakan Tayyip Erdoğan 1915 için özür diler mi? Yeni anayasadan “Türklük” ifadesi çıkabilir mi? Hrant Dink davasını AKP milletvekili olarak kendi cenahından nasıl görünüyor? Emniyet görevlileri neden korunuyor? Hrant Dink davası bu söyleşi yapıldıktan sonra yerel mahkemede sonuçlandı. Davanın kilit sanıklarından Erhan Tuncel, Dink cinayeti için herhangi bir cezaya çarptırılmazken, adam öldürmeye teşebbüsten ağır hapis cezası alan Yasin Hayal, örgüt üyeliğinden beraat etti. Söyleşi esnasında, “Hrant Dink cinayeti büyük bir projeydi. Hrant cinayetini işleyenler sabi sübyan çocuklar değildir. Hrant Dink, karanlık güçler tarafından katledildi” diyen İsmet Uçma’nın www.t24.com.tr’nin sorularına verdiği ve deşifre sonrasında onayladığı cevaplar şöyle: ‘1915’te yaşananlar çok anormal ve trajikti’ - Agosʹa yaptığınız “Ermenilerʹden özür” açıklamasını gördüğümüzde şaşırdık. Parlamento çatısı altında ezber bozucuydu. Çok teşekkür ediyorum. Geçen gün katıldığım forumda da başlık "1915ʹte ne oldu?" idi. Tarihçiler, 1915ʹi arşivlere girerek veya başka çabalarla ortaya koymalılar. Çıkan bütün envanter, tek havuzda toplanmalı ve elde edilen bu verileri siyaset değerlendirmeli. Ardından uluslararası camiada durumun tespitine yönelik bir karara varılmalı. Yoksa “Bizim mahallenin çocukları, sizin mahallenin çocuklarını döver” kör dövüşü ile bu işleri çözme imkânı yoktur. ‘1915’i ‘soykırım’ değil, ‘soy sürgün’ olarak tarif ediyorum’ - 1915’i nasıl adlandırıyorsunuz? Yaşanan olaya “soykırım” dışında bir tanım bulmak zorundayız. Zaten bu kavram, 1950ʹli yıllardan sonra gündeme gelmiş bir tabirdir. Dolayısıyla ben, Ermeni vatandaşlarımıza yönelik 1915ʹte yaşanan süreci “soykırım” değil, “soy sürgün” olarak tarif etmeyi daha uygun buluyorum. - Özrünüzün içinde Ermenilere, mülklerinin, evlerinin geri verilmesi istemi de var mı? Gasp edilerek alınan bir şey varsa, ben hiçbir hakkın üstüne oturmak ve kimsenin hakkına tecavüz etmek istemem. Ama gasp hukuku başka bir hukuktur. Kişisel kanaatlerin ötesinde hukuki bir boyutu vardır. Özellikle, bir Müslüman olarak söylüyorum, böyle bir hakla Rabbime mülaki olmayı asla istemem. ‘Partim adına konuşmuyorum, bunlar kişisel kanaatim’ - Açıklamanız ardından AKP içerisinde, olumlu-olumsuz tepkiler aldınız mı? Tabii. Çoğunlukla olumluydu. Özellikle halktan aldığım tepkiler oldukça olumluydu. Ben bu acıları hakikaten paylaşıyorum, çok büyük bir üzüntü duyuyorum. Bunlar benim kişisel kanaatlerim. Partim adına söylemiyorum. Fakat çevremdeki arkadaşlarımın büyük çoğunluğunun da farklı düşündüğünü sanmıyorum. Biz etle tırnak neyse, Ermenilerle öyleyiz. Türkülerimiz, aşklarımız, sevdalarımız, ağıtlarımız, destanlarımız, örflerimiz, âdetlerimiz birdir. Aynı sokaklarda komşuluk yaptık, aynı sofralara oturduk, lokma paylaştık. 1000 yıl böyle yaşadık. Ne oldu da bu iki toplum arasına diğerini yok eden bir ihtilaf girdi? Eğer yapısal bir sorun olsaydı 1000 yıl içinde mutlaka sayısız kez tekrar ederdi. Eğer bir şey 1000 yılda bir kere olmuşsa orada yapısal bir sorundan değil sıra dışı bir durumdan bahsetmek zorundayız. ‘Sabiha Gökçen, Ermeni bir yetimdi’ Başbakanımızın grup konuşmasından öğrendik. Dersimʹi başka türlü izah etmek mümkün değildir. Hiçbir gerçeğin üstü sonsuza kadar örtülemez. Sabiha Gökçen’in bir Ermeni yetimi olduğu ve daha sonra kendi halkını bombaladığı da. - Bu tabuların belki de en büyüğü milliyetçilik, Hrant Dinkʹin de öldürülmesine neden oldu. Siz Dinkʹin öldüğünü duyduğunuzda ne hissettiniz? Çok acı çektim. Ünlü şairimiz Cahit Koytak "Beni de gömün Ermeni mezarlığına" diye şiir yazdı ve toplumumuzun duyarlı kesimleri "Hepimiz Hrantʹız" diyerek yürüdü. Hrant Dink cinayeti toplumumuzu savaş ortamına ve kaosa sürüklemek için yapılan, üretilen büyük bir projeydi. Hrant cinayetini işleyenler sabi sübyan çocuklar değildir. Hrant Dink, karanlık güçler tarafından katledildi.
T24ʹden Hazal Özvarış, Ermeni meselesiyle yüzleşmede yeni bir sürece mi giriliyor, sorusuna yanıt aramak için AKPʹnin kurucu üyelerinden Uçma’ya sordu: 1915’te ne oldu? Yaşananları nasıl adlandırıyor? Ermenilere mülkleri geri verilebilir mi? Başbakan Tayyip Erdoğan 1915 için özür diler mi? Yeni anayasadan “Türklük” ifadesi çıkabilir mi? Hrant Dink davasını AKP milletvekili olarak kendi cenahından nasıl görünüyor? Emniyet görevlileri neden korunuyor? Hrant Dink davası bu söyleşi yapıldıktan sonra yerel mahkemede sonuçlandı. Davanın kilit sanıklarından Erhan Tuncel, Dink cinayeti için herhangi bir cezaya çarptırılmazken, adam öldürmeye teşebbüsten ağır hapis cezası alan Yasin Hayal, örgüt üyeliğinden beraat etti. Söyleşi esnasında, “Hrant Dink cinayeti büyük bir projeydi. Hrant cinayetini işleyenler sabi sübyan çocuklar değildir. Hrant Dink, karanlık güçler tarafından katledildi” diyen İsmet Uçma’nın www.t24.com.tr’nin sorularına verdiği ve deşifre sonrasında onayladığı cevaplar şöyle: ‘1915’te yaşananlar çok anormal ve trajikti’ - Agosʹa yaptığınız “Ermenilerʹden özür” açıklamasını gördüğümüzde şaşırdık. Parlamento çatısı altında ezber bozucuydu. Çok teşekkür ediyorum. Geçen gün katıldığım forumda da başlık "1915ʹte ne oldu?" idi. Tarihçiler, 1915ʹi arşivlere girerek veya başka çabalarla ortaya koymalılar. Çıkan bütün envanter, tek havuzda toplanmalı ve elde edilen bu verileri siyaset değerlendirmeli. Ardından uluslararası camiada durumun tespitine yönelik bir karara varılmalı. Yoksa “Bizim mahallenin çocukları, sizin mahallenin çocuklarını döver” kör dövüşü ile bu işleri çözme imkânı yoktur. ‘1915’i ‘soykırım’ değil, ‘soy sürgün’ olarak tarif ediyorum’ - 1915’i nasıl adlandırıyorsunuz? Yaşanan olaya “soykırım” dışında bir tanım bulmak zorundayız. Zaten bu kavram, 1950ʹli yıllardan sonra gündeme gelmiş bir tabirdir. Dolayısıyla ben, Ermeni vatandaşlarımıza yönelik 1915ʹte yaşanan süreci “soykırım” değil, “soy sürgün” olarak tarif etmeyi daha uygun buluyorum. - Özrünüzün içinde Ermenilere, mülklerinin, evlerinin geri verilmesi istemi de var mı? Gasp edilerek alınan bir şey varsa, ben hiçbir hakkın üstüne oturmak ve kimsenin hakkına tecavüz etmek istemem. Ama gasp hukuku başka bir hukuktur. Kişisel kanaatlerin ötesinde hukuki bir boyutu vardır. Özellikle, bir Müslüman olarak söylüyorum, böyle bir hakla Rabbime mülaki olmayı asla istemem. ‘Partim adına konuşmuyorum, bunlar kişisel kanaatim’ - Açıklamanız ardından AKP içerisinde, olumlu-olumsuz tepkiler aldınız mı? Tabii. Çoğunlukla olumluydu. Özellikle halktan aldığım tepkiler oldukça olumluydu. Ben bu acıları hakikaten paylaşıyorum, çok büyük bir üzüntü duyuyorum. Bunlar benim kişisel kanaatlerim. Partim adına söylemiyorum. Fakat çevremdeki arkadaşlarımın büyük çoğunluğunun da farklı düşündüğünü sanmıyorum. Biz etle tırnak neyse, Ermenilerle öyleyiz. Türkülerimiz, aşklarımız, sevdalarımız, ağıtlarımız, destanlarımız, örflerimiz, âdetlerimiz birdir. Aynı sokaklarda komşuluk yaptık, aynı sofralara oturduk, lokma paylaştık. 1000 yıl böyle yaşadık. Ne oldu da bu iki toplum arasına diğerini yok eden bir ihtilaf girdi? Eğer yapısal bir sorun olsaydı 1000 yıl içinde mutlaka sayısız kez tekrar ederdi. Eğer bir şey 1000 yılda bir kere olmuşsa orada yapısal bir sorundan değil sıra dışı bir durumdan bahsetmek zorundayız. ‘Sabiha Gökçen, Ermeni bir yetimdi’ Başbakanımızın grup konuşmasından öğrendik. Dersimʹi başka türlü izah etmek mümkün değildir. Hiçbir gerçeğin üstü sonsuza kadar örtülemez. Sabiha Gökçen’in bir Ermeni yetimi olduğu ve daha sonra kendi halkını bombaladığı da. - Bu tabuların belki de en büyüğü milliyetçilik, Hrant Dinkʹin de öldürülmesine neden oldu. Siz Dinkʹin öldüğünü duyduğunuzda ne hissettiniz? Çok acı çektim. Ünlü şairimiz Cahit Koytak "Beni de gömün Ermeni mezarlığına" diye şiir yazdı ve toplumumuzun duyarlı kesimleri "Hepimiz Hrantʹız" diyerek yürüdü. Hrant Dink cinayeti toplumumuzu savaş ortamına ve kaosa sürüklemek için yapılan, üretilen büyük bir projeydi. Hrant cinayetini işleyenler sabi sübyan çocuklar değildir. Hrant Dink, karanlık güçler tarafından katledildi.
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.